Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6668 E. 2014/25762 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6668
KARAR NO : 2014/25762
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/28794

Mahkemesi : Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 19/03/2013

Numarası : 2010/186 – 2013/143

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 13.05.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Davacının Ankara 1. nolu Devlet Güvenlik Mahkemesinin 09.05.2000 tarih, 1999/183 Esas – 2000/66 Karar sayılı ceza dosyasında 2 yıl 1 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına hükmedildiği, bu kararın 13.12.2000 tarihinde kesinleştiği, cezanın 09.03.2002 tarihinde infaz edildiği, davacı (sanık) müdafinin talebiyle 1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 7. maddesi gereğince lehe kanunun uygulanması amacıyla yapılan uyarlama yargılamasında ise davacı hakkında Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.11.2009 tarihli 2002/98 Esas – 2002/184 Karar sayılı kararı ile eyleminin suç olarak tanımlanmadığı gerekçesiyle beraatine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında, CMK’nın 144/1-b maddesindeki, kanuna uygun olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerden, tazminata hak kazanmadığı hâlde, sonradan yürürlüğe giren ve lehte düzenlemeler getiren kanun gereği, durumları tazminat istemeye uygun hâle dönüşenlerin tazminat isteyemeyeceği yönündeki düzenleme dikkate alınarak; davacının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak, BOZULMASINA 16.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.