Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6604 E. 2014/25759 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6604
KARAR NO : 2014/25759
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/375952

Mahkemesi : Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 24/10/2013

Numarası : 2013/86 – 2013/358

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacı vekilinin 25.03.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle gözaltına alındığını belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece dilekçenin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat talebine ilişkin açılan davanın “muvafakat yönünden dava koşulu gerçekleşmediğinden CMK’nın 142/4. maddesi gereğince dilekçenin reddine” dair verilen kararın esas itibariyle davanın reddi olarak değerlendirilerek yapılan incelemede;

Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Tazminat davasının, dayanağını teşkil eden beraat hükmünün verilmesinden itibaren kısa bir süre geçtikten sonra açıldığı, davacı ile avukatı arasındaki vekalet ilişkisi gösteren vekaletin genel bir vekaletname olduğu, davacının ve vekilinin ekinde davacının ikamet tezkeresini de ekledikleri davacının adresini bildiren 28.06.2013 tarihli müşterek dilekçeyi sunduklarını ve davacı ile vekili arasındaki vekalet ilişkisinin devam ettiğinin anlaşılması karşısında; yargılamaya devamla esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, davacının muvafakatinin bulunmadığı gerekçesiyle dava dilekçesinin reddine karar verilmesi,

Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazı bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.