Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6510 E. 2014/24956 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6510
KARAR NO : 2014/24956
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/397082

Mahkemesi : Denizli 3. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 06/11/2013

Numarası : 2013/118 – 2013/205

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

Denizli Şoförler ve Otomobilciler Odasının 05.06.2013 tarihli yazı ekine göre; davacının 21.02.2010 tarihinde yapılan seçim sonucunda yönetim kurulu asıl üyeliğine seçildiği, tutuklandığı tarihte başkan yardımcısı olarak görev yaptığı ve görevinin devam ettiği, ilgili meslek kuruluşunun 11.06.2013 havale tarihli yazısından da davacının halen başkan olarak görev yapmakta olduğunun anlaşılması ve aynı şekilde davacının maddi kaybına esas alınan S.S. Denizli Esnaf ve Sanatkarlar Kredi ve Kefalet Kooperatifi’nin 04.06.2013 tarihli yazısına göre, davacının ilgili kuruluşun 24.01.2010 tarihli olağan genel kurul toplantısında 4 yıl süre ile görev yapmak üzere yönetim kuruluğu asıl üyeliğine seçildiği, tutuklandığı ve tutuklu kaldığı tarihler arasında görevinin devam ettiğinin belirtildiğinin anlaşılması karşısında, 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu’nun 58. maddesinde ”Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşları ile sicil işlemleri Bakanlık gözetim ve denetimine tabidir. Esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının ilgili personeli ile organlarında görevli üyeleri, Bakanlık denetim elemanlarının talebi üzerine kuruluşa ait her türlü evrak, defter ve kayıtları göstermeye veya vermeye, para ve diğer varlıkların sayılmasına müsaade etmeye, denetim ve incelemeleri için yardımda bulunmaya ve çalışmalarını yapabilecekleri uygun bir yer tahsis etmeye mecburdurlar. Bu yükümlülükleri yerine getirmeyen veya 59 uncu maddede belirtilen suçlardan dolayı haklarında kovuşturmaya başlanan ve görevi başında kalması denetim ve soruşturmanın yapılması bakımından sakıncalı görülen esnaf ve sanatkârlar meslek kuruluşlarının personeli Bakanlık denetim elemanlarınca doğrudan görevden uzaklaştırılabilir. Organ üyelerinin görevden uzaklaştırılmaları ise denetim elemanlarının teklifi sonucu Bakanlık veya Cumhuriyet Savcılığı tarafından yetkili asliye hukuk mahkemesinde açılan dava üzerine mahkemece bir ay içinde basit usulde yargılama yapılarak karara bağlanır. Mahkeme dava sonucunu Bakanlık, ilgili oda ve üst kuruluşa bildirir. Görevden uzaklaştırılanlar hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiği ya da mahkumiyet kararı verilmediği takdirde, bu kimseler tekrar görevlerine dönerler ve bunların görevden uzak kaldıkları devreye ait ücretleri yasal faizleri ile birlikte, mensup oldukları kuruluşlarca tam olarak ödenir. Denetim sonucunda düzenlenen evrakın denetim elemanı tarafından o yerin Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine Bakanlık davada müdahil sıfatını kazanır. Odaların sadece üye kayıtları ve belgeleri, sigortalılık yönünden gerektiğinde Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu denetim elemanları tarafından denetlenebilir.” hükmü karşısında tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında hakkında verilip kesinleşen beraat hükmünden sonra, davacının ilgili kanun gereğince görev yürütmekte olduğu ilgili meslek kuruluşlarına müracaat ederek görevden uzak kaldığı dönemlere ait ücretlerin yasal faizi ile birlikte ödenmesi konusunda herhangi bir talebinin bulunup bulunmadığı, yine tutuklu kaldığı dönemde uğradığı iddia olunan gelir kaybı ile ilgili olarak yargı yerlerine başvurup vurmadığı araştırılıp sonucuna göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması,

Kabule göre de;

a)-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,

b)-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.