Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6503 E. 2014/16883 K. 09.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6503
KARAR NO : 2014/16883
KARAR TARİHİ : 09.07.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/16803
Mahkemesi : Mersin 1.Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/11/2013
Numarası : 2013/64 – 2013/409
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davalı vekilinin, 19.12.2013 tarihli dilekçe ile temyizden feragat etmesi sebebiyle temyiz incelemesine yer olmadığına, davacı vekilinin temyizine yönelik olarak yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının hükmün kesinleşmesinden itibaren açılmasını öngören CMK’nın 142/1. maddesi, tazminat istemeye hak sahibi olan kimsenin soruşturma ve kovuşturmanın akıbetini ve kesin sonuca bağlanışını takip ederek dava hakkını gecikmeden kullanması öngörülerek düzenlenmiştir. Dava açma süresi en fazla kararın kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Kararın kesinleşmesinden önce açılan davalar bakımından CMK’nın 142/3. maddesi gereğince davanın en önemli dayanağını teşkil eden beraat hükmünün veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşmediğinin anlaşılması durumunda, mahkemece dilekçenin reddi kararı verilmelidir. İtirazı kabil bu karar sonrası davacı, kararın kesinleşmesini bekleyip yeni bir dava açtığı takdirde derdest dava söz konusu olmayacağı gibi, dosyanın geçirdiği safahat sonrası kanunda öngörülen süreler bakımından da davacının dava hakkı ortadan kalkmayacaktır.
İncelenen dosya kapsamına göre, tazminat davasının dayanağını teşkil eden Mersin Cumhuriyet Başsavcılığının, 2007/14153 hazırlık, 15355 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararın 09.11.2007 tarihinde verildiği, tazminat davasının, 23.07.2008 tarihinde açılmış olduğu, dava tarihinde hükmün kesinleşmediği, ancak yargılamanın devamı sırasında şikayetçi Gümrük idaresinin itirazı üzerine Silifke Ağır Ceza Mahkemesinin, 26.06.2013 tarih, 381 D.İş sayılı kararı ile itirazın reddine karar verilmek suretiyle kesinleştiğinin anlaşılması karşısında, dava şartı yargılama aşamasında gerçekleşmiştir. “Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması”nı yargıya bir görev olarak yükleyen Anayasa’nın 141/son maddesi hükmü uyarınca yargılamaya devamla, bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, sonuç itibariyle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.