Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6443 E. 2014/25587 K. 15.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6443
KARAR NO : 2014/25587
KARAR TARİHİ : 15.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/403846

Mahkemesi : İstanbul Anadolu 5. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 27/09/2013

Numarası : 2013/25 – 2013/334

Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:

Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,

2-29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ancak ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken ve ilgili davada temyizen incelenebilecek haklardan olduğundan, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamında ayrıca dava konusu edilemeyeceği anlaşılmakla birlikte, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, beraatine hükmedilen davacının kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması nedeniyle, beraat hükmünün verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden lehine ”2.200” TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği gözetilmeden, aynı miktarın mükerrer olacak şekilde maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi,

3-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

İsabetsiz olup, davalı ve davacı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.12.2014 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY:

Manevi tazminat miktarını fazla bulan sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorum.

Mahkeme 1097 (yaklaşık 36 ay) gün tutuklu kadıktan sonra beraat eden davacıya 60.000 TL manevi tazminata hükmetmiştir.

Dairemiz bir veya iki ay gibi tutuklu davalarda aylık 2400, 2500, 2600 TL gibi manevi tazminatı miktarlarını onamaktadır.

Olayımızda da davacı çok uzun tutuklu kalmış olup aylık olarak 2461 TL manevi tazminat alacaktır. Ama tutuklu kaldığı süreye baktığımızda toplamda alacağı tazminat fazla olunca sayın çoğunluk miktarı fazla bulmuştur.

Kısa süreli tutuklulukta aylık 2400 TL yi onayıp uzun süreli tutuklulukta bozmak kararlarda istikrarı da sağlamaz.

Oysa manevi yönden uzun süre tutuklu kalan insan daha fazla yıpranır ve etkilenir.

Dolayısıyla sayın çoğunluk bu dosyada da bu miktarı yeterli görüp kararı onaması gerekirdi.

Yukarıda izah ettiğim sebeplerden dolayı çoğunluğun görüşüne katılmıyorum. Saygılarımla.