Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6366 E. 2014/25481 K. 12.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6366
KARAR NO : 2014/25481
KARAR TARİHİ : 12.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/2071
Mahkemesi : Elbistan(Kapatılan) 2. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 03/12/2013
Numarası : 2013/399 – 2013/618
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine; ancak;
235 mg/dl alkollü olduğu tespit edilen sanığın idaresindeki aracı ile seyri sırasında önündeki traktöre çarpması sonucu meydana gelen olayda, dosyada mevcut emniyet fezlekesinde, “2013/2112 suç numarası” üzerinden olay ile ilgili taksirle yaralama suçu yönünden ayrı bir tahkikat yapıldığının belirtilmiş olması nedeniyle, Dairemizce Ulusal Yargı Ağı sistemi üzerinden yapılan sorgulamada, sanık hakkında Elbistan 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından 2013/447 dosya numarası ile taksirle yaralama suçundan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşılması üzerine, Elbistan 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nden getirtilen 2013/447 Esas-2014/93 Karar sayılı hüküm incelendiğinde, aynı olay ile ilgili olarak sanık hakkında taksirle yaralama ve trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçları yönünden ayrı dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda, sanık hakkında TCK’nın 44. maddesi delaletiyle, şikayetçi A. S..’e yönelik bilinçli taksirle yaralama suçu yönünden şikayet yokluğundan kamu davasının düşülmesine, mağdur S. Y..’a yönelik bilinçli taksirle yaralama suçu yönünden hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, TCK’nın “Trafik güvenliğini tehlikeye sokma” başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, somut olayda ise mağdurların yaralanmış olması sebebiyle zarar suçunun oluştuğu, sanığın sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan hüküm verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, her iki suç yönünden ayrı ayrı dava açılarak ayrı hükümler kurulması ve sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
Sanığın TCK’nın “53. maddenin (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğunun, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmek gerektiği gözetilmeden 53. maddenin (3) numaralı fıkrasına aykırılık oluşturulması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.