Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6335 E. 2014/23471 K. 20.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6335
KARAR NO : 2014/23471
KARAR TARİHİ : 20.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/319712
Mahkemesi : Bodrum (Kapatılan) 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 14/06/2013
Numarası : 2013/281 – 2013/430
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık hakkındaki açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanarak sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanık hakkında 16/03/2008 tarihinde işlediği suçtan ötürü Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2008/1310 E. 2009/441 K. Sayılı 15.04.2009 tarihli kararı ile trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan TCK’nın 179/3-2, 53/6 maddelrince kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 5 yıllık denetim süresi öngörüldüğü, bu kararın 02.11.2009 tarihinde kesinleştiği, bu karardan sonra sanık hakkında 22.06.2012 tarihinde işlediği trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan Bodrum 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2012/548 E 2013/9 K. Sayılı 08.01.2013 tarihli kararı ile mahkumiyetine karar verildiği ve bu kararın 08.02.2013 tarihinde kesinleşmesiyle, 5 yıllık denetim süresi içerisinde suç işlediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilen dosyaya ihbarda bulunulması, üzerine Bodrum 1. Sulh Ceza Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmiş olup;
5271 sayılı Kanununun 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından, yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yöneliktir. Buna karşın, sanık hakkında açıklanan hükümde; TCK’nın 62. maddesi gereğince temel cezada 1/6 oranında indirim yapılması, TCK’nın 53/6. maddesinin uygulanmaması ve 242 promil alkollü araç kulanarak kazaya neden olan sanık hakkında alt sınırdan ceza tayini aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-TCK’nın 50/3. maddesi uyarınca, daha önce hapis cezasına mahkum edilmemiş bulunan onsekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş sanıkların kısa süreli, diğer sanıkların ise otuz gün ve daha az süreli hapis cezalarının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı yaptırımlara çevrilmesi zorunlu olup, suç tarihinde hapis cezasına ilişkin geçmiş mahkumiyeti bulunmayan sanık hakkında hükmedilen 25 gün hapis cezasının aynı maddenin birinci fıkrasında yazılı seçenek yaptırımlara çevrilmesinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi,
2-TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen velayet, vesayet ve kayyımlığa ait hizmette bulunmaktan yoksun bırakılma güvenlik tedbirinin aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca sadece kendi alt soyu açısından koşullu salıverme süresine kadar uygulanabileceği, alt soy haricindeki kişiler yönünden ise, yoksunluğun, hapis cezasının infazına kadar devam edeceğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 20/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.