Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6103 E. 2014/23152 K. 18.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6103
KARAR NO : 2014/23152
KARAR TARİHİ : 18.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/383696
Mahkemesi : Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/11/2013
Numarası : 2013/120 – 2013/239
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm her iki taraf yönünden kesin nitelikte ise de; Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün her iki taraf yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, temyiz talebinin reddini öneren görüşe iştirak edilmemiş, kısa kararda davacının tazminat talebinin kısmen kabulü ile 443,88 TL maddi ve 1.500 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 13.12.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesine rağmen, gerekçeli kararın hüküm fıkrasında 469 TL maddi ve 1.000 TL manevi tazminatın 03.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilmesi, hükmün esasını kısa kararın oluşturması ve kısa karardaki kabulün hükmün gerekçesine de uygun olması karşısında, bozma nedeni yapılmamıştır.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, tüm; davalı vekilinin ise diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklama tarihi ile tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar ele geçecek parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, hükmedilen miktarın bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 18.11.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.