Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6058 E. 2014/22263 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6058
KARAR NO : 2014/22263
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname No : 14 – 2012/257131
Mahkemesi : Tavşanlı 1. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 13/07/2012
Numarası : 2012/163-2012/803
Suçlar : Özel hayatın gizliliğini ihlal, hakaret

Özel hayatın gizliliğini ihlal ve hakaret suçlarından sanığın beraatine ilişkin hükümler, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında 11.01.2012 tarihinde düzenlenen iddianamede, sanığın, katılanın adını taşıyan facebook hesabı açıp, bu hesap üzerinden, katılanın özel yaşamına ilişkin bilgilerini, onun onur, şeref ve saygınlığını rencide eden ibarelerle birlikte yayımlamak suretiyle TCK’nın 134/1. maddesindeki özel hayatın gizliliğini ihlal ve aynı Kanun’un 125/2. maddesinde düzenlenen hakaret suçlarını işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın üzerine atılı TCK’nın 134/1. maddesinde düzenlenen özel hayatın gizliliğini ihlal suçu için, kovuşturma aşamasında, 05.07.2012 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanunun 81. maddesi ile yapılan değişiklikle “bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası” öngörülmüş olup, hapis cezasının üst sınırı itibariyle davaya bakma görevinin 5235 sayılı Kanunun 11. maddesi uyarınca Asliye Ceza Mahkemesine ait bulunduğu ve görevsizlik kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de:
Sanığın, belirli olmayan ve birden fazla kişi tarafından algılanabilme imkanı bulunan facebook adlı sosyal paylaşım sitesinde, katılan hakkında hakaret içeren ibarelere yer verdiğinin ve katılanın özel bilgilerini paylaştığının iddia edilmesi karşısında, 6352 sayılı Kanunun Geçici 1. maddesinin, “31/12/2011 tarihine kadar, basın ve yayın yoluyla ya da sair düşünce ve kanaat açıklama yöntemleriyle işlenmiş olup; temel şekli itibarıyla adlî para cezasını ya da üst sınırı beş yıldan fazla olmayan hapis cezasını gerektiren bir suçtan dolayı; a) Soruşturma evresinde, 04/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 171 inci maddesindeki şartlar aranmaksızın kamu davasının açılmasının ertelenmesine, b) Kovuşturma evresinde, kovuşturmanın ertelenmesine, c) Kesinleşmiş olan mahkûmiyet hükmünün infazının ertelenmesine, karar verilir.” hükmü gereğince değerlendirme yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, beraate ilişkin hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.