Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/603 E. 2014/16661 K. 07.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/603
KARAR NO : 2014/16661
KARAR TARİHİ : 07.07.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/110987
Mahkemesi : Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12.03.2013
Numarası : 2012/1206-2013/56
Suç : Haberleşmenin Gizliliğini İhlal

Haberleşmenin gizliliğini ihlal suçundan davanın reddine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dosya kapsamına göre; sanığın, katılanın kardeşi Cengiz ile evli iken 21.12.2009 tarihinde boşandıkları, boşanma öncesinde sanığın, eşinden şüphelenmesi üzerine evlerindeki telefona cihaz yerleştirerek eşinin başka kişilerle olan konuşmalarını kayıt altına aldığı, bu doğrultuda eski eşinin, kardeşleri katılan K.. B.., F.. B.. ve babası İ.. H.. ile yaptığı konuşmaların kayıt altına alındığı, bilahare boşanma sonrasında konuşma kayıtlarının bulunduğu CD’nin, sanık müdafisince, sanığın eski eşi M.. C..’e karşı açılan Ankara 11. Aile Mahkemesinin 2010/124 esas sayılı dosyası ile açılan katkı payı ve değer artışı nedeniyle alacak davasına esas olmak üzere 10.03.2010 tarihinde delil olarak sunulduğu olayda;
Sanığın boşandığı eşi Cengiz, kardeşi F.. B.. ve babası İ.. H..’nın şikayeti üzerine sanık hakkında 07.12.2010 tarihli iddianame ile Cengiz, F.. B.. ve İ.. H..’ya karşı haberleşmenin gizliliğini ihlal ettiği iddiasıyla Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesinin 2010/746 esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığı, sanığın fiili nedeniyle katılan K.. B..’e karşı haberleşmenin gizliliğini ihlal etmek suçundan kamu davası açılmadığı, Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda 11.04.2012 tarih ve 2010/746 E. 2012/333 K. sayılı kararı ile sanığın, mağdurlar Cengiz, F.. B.. ve İ.. H..’ya karşı eylemi sabit görülerek TCK’nın 132/2, 62, 53/1-a,b,c,d,e ve CMK’nın 231 maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, bilahare katılanın şikayeti üzerine bu davanın açıldığı, somut olayda, aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava bulunmadığı, CMK’nın 223/7. maddesinde öngörülen davanın reddi koşullarının gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında, yargılamaya devam ile esas hakkında bir hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.