Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/6012 E. 2014/22430 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/6012
KARAR NO : 2014/22430
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/389625
Mahkemesi : Tarsus (Kapatılan) 3. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 12/11/2013
Numarası : 2013/442 – 2013/881
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın sevk ve idaresindeki bisikletiyle, arka tarafında yolcu olarak çırağı M.. D.. bulunmakta iken İbni Sina Bulvarı üzerinden yolun karşı tarafına geçmeye çalıştığı esnada kendisine göre yolun sağ tarafından gelen R.. B..’ın sevk ve idaresindeki ..plakalı araçla çarpışması sonucu, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, her ne kadar dosyada olaya karışan diğer şahıslara ilişkin doktor raporları ve ifade tutanakları mevcut olmasa da sanığın ifadesine göre, bisiklette kendisi ile bulunan M.D..’ın da yaralandığının anlaşıldığı, sanığın kazadan yaklaşık bir saat sonra yapılan muayenesinde 191 promil alkollü olduğu ve meydana gelen taksirle yaralama suçu ile ilgili olarak soruşturma evrakının kolluk aşamasında tefrik edilerek 18.06.2013 tarih ve 2013/533 suç numarası ile Tarsus Cumhuriyet Başsavcılığına gönderildiği anlaşılmakla;
Sanığın tek olan eylemi ile hem taksirle yaralama, hem de trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçlarını işlemesi halinde, şartlarının varlığı halinde sadece zarar suçu niteliğinde olan taksirle yaralama suçundan mahkumiyetine karar verilmesi gerektiği dikkate alınarak; sanık hakkında tefrik edilen dosya akıbeti, sanığın kusur durumu ve hakkında şikayet beyanında bulunulup bulunulmadığı araştırılarak, mümkün ise dosyaların birleştirilmesi, değil ise diğer dosyada verilen hüküm veya yapılan işlem de nazara alınmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden; yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de,
05.07.2012 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanunun 100. maddesiyle 5271 sayılı CMK’nın 324/4. maddesinde eklenen “Devlete ait yargılama giderlerinin 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 106 ncı maddesindeki terkin edilmesi gereken tutarlardan az olması halinde, bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilir.” şeklindeki cümle ile yargılama giderlerinin tahsili bakımından 6183 sayılı Kanunun 106. maddesine atıfta bulunulduğu, anılan maddede “Yapılacak takip sonunda tahsili imkansız veya tahsili için yapılacak giderlerin alacaktan fazla bulunduğu anlaşılan ve 213 sayılı Kanun kapsamına giren amme alacaklarında 10 Türk Lirasına (10 Türk Lirası dahil), diğer amme alacaklarında 20 Türk Lirasına (20 Türk Lirası dahil) kadar amme alacakları, amme idarelerinde terkin yetkisini haiz olanlar tarafından tahsil zamanaşımı süresi beklenilmeksizin terkin olunabilir. Bakanlar Kurulu, bu tutarları topluca veya ayrı ayrı on katına kadar artırmaya yetkilidir” düzenlemesine yer verildiği, incelemeye konu dosyada yargılama giderlerinin 8 TL olduğu ve CMK’nın 324/4. maddesi uyarınca bu giderin Devlet Hazinesine yüklenmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.