Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/596 E. 2014/24889 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/596
KARAR NO : 2014/24889
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/137444
Mahkemesi : Nizip 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 09/01/2013
Numarası : 2008/343 – 2013/14
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören maliye hazinesi temsilcisi tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı adına davaya katılma talebinde bulunulduğu ve talebe atfen “müşteki kurumun” katılan olarak kabulüne karar verildiği halde, gerekçeli karar başlığında “G.. M..” nün katılan şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı olarak; aynı şekilde hazine vekilinin temyiz dilekçesinde katılan olarak G.. M..’nü göstermesi, maddi hataya dayalı olarak yazıldığı kabul edilmiş, yapılan temyizin Kültür ve Turizm Bakanlığı adına yapıldığı kabul edilerek yapılan incelemede;
Nizip İlçe Jandarma Komutanlığı görevlilerince yapılan istihbari çalışma neticesinde, sanık A.. A..’un kendisine ait fıstık bahçesinde kültür varlığı bulabilmek amacıyla kaçak kazı yaptığı bilgisine ulaşılması üzerine, Nizip Sulh Ceza Mahkemesinin 02.06.2008 tarih ve 2008/306 değişik iş sayılı kararıyla verilen arama kararına binaen, kolluk görevlilerince sanığa ait Nizip ilçesi, Bağlıca köyünde bulunan fıstık bahçesinde aramanın yapıldığı, yapılan aramada 4 metre, 9 metre, 2.3 metre ve 1.2 metre derinliğinde dört ayrı yerde kazının yapılmış olduğunun tespit edildiği ve olay yerinde kazma, kürek, murç, jeneratör, maske, fener gibi çok sayıda suç aleti bulunarak el koyma işlemlerinin yapıldığı, sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar sanık verdiği ifadelerde, kazıları su kuyusu yapabilmek amacıyla kazdığını beyan etmiş, yargılama neticesinde de bu savunmaya itibar edilerek sanık hakkında beraate karar verilmiş ise de; olay yerini gösterir fotoğrafların incelenmesi neticesinde, sanığın kazdığı yerlerin su kuyusu olabilecek görünümde olmadığı, bazı kazı yerlerinin yer altına yan bir şekilde giren tünel şeklinde olduğu, kazının sondaj aleti ile yapılmadığı ve kazıların su tutmaya elverişli şekilde yapılmadıklarının görülebildiği, olay yerinde inceleme yapan Müze Müdürlüğü görevlilerince düzenlenmiş 03.06.2008 tarihli raporda da, kazı yerinde Roma dönemine ait çok sayıda seramik parçasının bulunduğunun, bir kazı yerinde de Roma döneminden kalma kaya mezarı odasının bulunduğu, mezar duvarının büyük matkap ile delindiği ve tahrip edildiği, kaya mezarı aramak için bazı kayalara da delikler açılmış olduğu, bu nedenlerle kazıların kültür varlığı bulmak amaçlı olduğunun belirtildiği, 07.02.2011 tarihli olay yeri keşfine iştirak eden arkeolog bilirkişiden alınan raporda da, bu durumların tespit edildiği ve olay yerinin henüz sit alanı ilan edilmemiş ise de, 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında koruması gerekli yerlerden olduğunun tespit edildiği, ayrıca olay sonrasında kazı yerinde yapılan incelemeler ve tespitler üzerine, Gaziantep Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 26.04.2012 tarih ve 229 sayılı kararıyla dava konusu arazinin bulunduğu bölgenin 1. derece arkeolojik sit alanı ilan edildiği, tüm dosya kapsamından sanığın kültür varlığı bulabilmek amacıyla dava konusu kazıları gerçekleştirdiği ve sanığın verdiği ifadelerin hayatın normal akışı karşısında inandırıcı bulunmadığı anlaşılmakla, sanığın sabit görülen eylemleri nedeniyle atılı suçtan mahkumiyetine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde beraatine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.