Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5902 E. 2014/17761 K. 15.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5902
KARAR NO : 2014/17761
KARAR TARİHİ : 15.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/240699
Mahkemesi : Bergama 1. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 15/03/2013
Numarası : 2012/488 – 2013/413
Suç : 2863 Sayılı Kanuna Aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suçtan zarar gören Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın davaya katılmasına karar verildiği halde, gerekçeli karar başlığında İzmir İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nün katılan olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilir yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-2863 sayılı Kanunun, 11/10/2013 tarih, 28792 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan tespit ve tescil başlıklı 7. maddesinde korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarının ve doğal sit alanlarının tespitinin Kültür ve Turizm Bakanlığının koordinatörlüğünde yapılacağı ve bu tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil edileceği, tescil kararlarının ilanı, tebliği ve tapu kütüğüne işlenmesi ile ilgili hususların yönetmelikle düzenleneceğinin öngörüldüğü, bu amaçla çıkarılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik ile sit kararlarının ilan şeklinin kaleme alındığı, 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 7. maddesinde yapılan değişiklik ile sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazların tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanacağı ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı hükmünün getirildiği, ayrıca anılan Kanunun 3. maddesi ile 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde “Tescil edilen sit alanları ve korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarının bu kanuna göre tebliğ veya ilan edilmiş olmasına rağmen yıkılmasına, bozulmasına, tahribine, yok olmasına veya her ne suretle olursa olsun zarar görmesine kasten sebebiyet verenler ile koruma bölge kurullarından izin alınmaksızın inşaî ve fiziki müdahale yapanlar veya yaptıranların, iki yıldan beş yıla kadar hapis ve beş bin güne kadar adli para cezasıyla cezalandırılacağının öngörüldüğü, gerek 2863 sayılı Kanunun 6498 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik öncesi yürürlükte bulunan 7. maddesi ile anılan madde gereğince çıkarılan
Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlıklarının ve Sitlerin Tespit ve Tescili Hakkında Yönetmelik hükümlerinin, gerekse 6498 sayılı Kanunun 1. maddesi ile öngörülen tescil kararlarının, Resmî Gazete’de yayımlanma ve Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulma zorunluğunun amacının, ilgili kurul kararlarından muhataplarını haberdar etmek olduğu,
Bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, İzmir II numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 07.11.2001 tarih ve 10213 sayılı kararıyla kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı ilan edilen Bergama ilçesi, Barbaros meydanı, İmamoğlu çıkmazında bulunan ve tapuda Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kayıtlı olup sanık A.. Ü..’in kiracı olarak kullandığı 305 ada, 69 sayılı taşınmazda bulunan binanın, sanık taraf’ından izin alınmadan yıkıldığı ve yerine betonarme bina inşaatına başlandığı, bu durumun Bergama Belediyesi görevlilerince 13.07.2006 tarihinde tespit edilmesi üzerine sanık hakkında soruşturmaya başlandığı ve 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, her ne kadar yargılama sonunda mahkemece, 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinin, Anayasa Mahkemesi’nin Resmi Gazetenin 13.10.2012 tarih ve 28440 sayılı nüshasında yayınlanan 2011/18 Esas, 2012/53 Karar sayılı 11.04.2012 tarihli kararıyla iptal edildiği gerekçesi ile sanığın beraatine karar verilmiş ise de, sanığın üzerine atılı eylemin suç olmaktan çıkartılmadığı, 08.10.2013 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65. maddesinde eylemin yaptırım altına alındığı, bu nedenle mahkemece yerinde olmayan gerekçeyle sanığın beraatine karar verilmesi,
2-2863 sayılı Kanun’un 7. maddesinde 6498 sayılı Kanun ile getirilen değişikliğin amacının, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlığı ya da sit alanı olarak tescil kararlarının, ilgililerince öğrenilmesini sağlamak olduğu, başka bir deyişle, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları yönünden tebliğ; sit alanları yönünden Resmi Gazete’de yayım ve internet üzerinden duyuru kurallarının, kişilerin, sahip oldukları taşınmazların durumunu bilmelerini ve ona göre hareket etmelerini sağlama amacı taşıdığı, belirtilen kuralların, 2863 sayılı Kanun’un 65. maddesinde düzenlenen suçun oluşumu için şekil şartı niteliği bulunmayıp, aksi yöndeki kabulün, 6498 sayılı Kanun’un amacına da ters düşeceği; dolayısıyla, sözü edilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği; bu açıklamalar ışığında somut olay ele alındığında, Bergama ilçesi, Barbaros meydanı, İmamoğlu çıkmazının kentsel ve 3. derece arkeolojik sit alanı olarak kabul edildiği ilgili Koruma Kurulu kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğinin dosya kapsamından anlaşılamadığı, sanığın olay mahallinde ne zamandır ikamet ettiğinin, sit alanına ilişkin Kurul kararlarının, mahallinde usulüne uygun şekilde ilan edilip edilmediğinin, ilan edilmiş ise edilme tarihinin araştırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken, eksik inceleme ve yerinde olmayan gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesi,
3-Dairemizin 28.05.2012 tarihli bozma ilamında belirtildiği halde, dava konusu taşınmaz üzerinde arkeolog ve üniversitelerin sanat tarihi bölümlerinde görevli öğretim üyelerinin de yer aldığı tarafsız bilirkişi heyeti marifetiyle keşif yapılarak sanık tarafından yapılan yıkım ve inşai faaliyetin 2863 sayılı kanunun 65/b maddesi kapsamında fiziki ve inşai müdahale sayılıp sayılmayacağının belirlenmesi gerekli iken yeterliliği anlaşılamayan bilirkişi tarafından düzenlenen rapora dayanılarak karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 15.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.