Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5882 E. 2014/22348 K. 10.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5882
KARAR NO : 2014/22348
KARAR TARİHİ : 10.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/322383
Mahkemesi : Şanlıurfa 1.Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/04/2013
Numarası : 2013/20 – 2013/175
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacı vekilinin 27.12.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin bir suç soruşturması nedeniyle tutuklandığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Bergama Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/30 Esas – 2012/159 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 04.06.2012 tarihinde beraatine hükmedildiği, kararın 27.09.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 27.12.2012 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış; temyiz incelemesi sırasında davacının sabıka kaydı Ulusal Yargı Ağı Sistemi ortamından temin edilerek dosya arasına alınmış; 5271 sayılı CMK’nın 144/1-a bendini yürürlükten kaldıran ve 11.04.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6459 sayılı Kanun’un 18. maddesindeki düzenleme de gözetildiğinde, davacının tutuklu kaldığı sürenin, sabıka kaydına esas teşkil eden mahkumiyetlerinden mahsup edilip edilmediğinin araştırılmasına lüzum olmadığının anlaşılması karşısında; tebliğnamedeki bozma öneren düşünceye iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin tüm; davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 166 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 10.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.