Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5777 E. 2014/21678 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5777
KARAR NO : 2014/21678
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/404377
Mahkemesi : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/10/2013
Numarası : 2013/231 – 2013/321
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 21.05.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunması üzerine açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Bakırköy 16. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/795 Esas, 2013/131 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) hırsızlık suçundan tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 14.02.2013 tarihinde beraatine hükmedildiği, kararın 12.03.2013 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 21.05.2013 tarihinde, işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun’un 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış, 21.05.2013 olan dava tarihinin gerekçeli karar başlığında 06.06.2013 olarak yazılması mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği gözetilmeden, bilirkişi raporunda hesaplanan 1.008,55 TL’lik maddi kazanç kaybına beraat karar tarihi de olmayan 2003 yılında geçerli olan Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre 300 TL vekalet ücretinin dahil edilmesi suretiyle hesaplanan 1.308,55 TL maddi tazminat miktarının mahkemece hükme esas alınması suretiyle maddi tazminat miktarının fazla tayini,
2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar işleyecek yasal faiz de nazara alındığında davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacının tutuklu kaldığı süre dikkate alındığında davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,
Kabule göre de;
Hükmolunan maddi ve manevi tazminat toplam miktarına göre davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.640 TL tutarındaki maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretinden daha yüksek olarak belirlenen 2.700 TL vekalet ücretinin ödenmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.