Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5770 E. 2014/21679 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5770
KARAR NO : 2014/21679
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/395260
Mahkemesi : İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 17/09/2013
Numarası : 2012/293 – 2013/280
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 10.08.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkilinin bir suç soruşturması nedeniyle tutuklandığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekili ve davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat istemine dayanak olan İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 16.05.2012 tarih, 2009/178 Esas – 2012/78 Karar sayılı beraat hükmünün davacı (sanık) yönünden temyiz edilip edilmediği ile kararın davacı (sanık) yönünden kesinleşip kesinleşmediğinin tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesinden sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Kabule göre de;
a- Davacının tutuklu bulunduğu döneme ilişkin olarak tutuklama ve tahliyeye ilişkin tüm müzekkere ve belgelerin Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde aslı ya da onaylı örneklerinin dosya içine alınması, tutuklama müzekkeresinin infaz edilip edilmediği, infaz edilmiş olması halinde, infaz tarihlerinin ceza infaz kurumundan sorulması suretiyle davacının tutuklama ve tahliye tarihleri ile infaz edilen sürenin tereddüte mahal vermeyecek şekilde tespit edilmesi sonrası bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
b- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, tutuklu bulunduğu sürenin tamamen infaz edilmiş olması halinde 437 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymayıp eksik tayini,
c- 29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağından ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceği dikkate alınmadan ve davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 31.07.2012 tarihli serbest meslek makbuzunun da beraat karar tarihinden sonra düzenlenmiş olduğu da dikkate alındığında, davacı lehine beraat kararının verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret tarifesi gereğince, hükmedilmesi gereken 2.400 TL tutarındaki vekalet ücretinin maddi tazminat olarak tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekili ve davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.