Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/556 E. 2014/9392 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/556
KARAR NO : 2014/9392
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/157451
Mahkemesi : Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 25/01/2013
Numarası : 2011/242 / 2013/40
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat talebi

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile bu itibarla Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği bu kapsamda, incelemeye konu olan tazminat davasına dayanak teşkil eden Van 4. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2008/40 esas, 2009/320 karar sayılı dosyasındaki kesinleşme şerhine göre davacı hakkındaki beraat hükmünün 10.02.2010 tarihinde kesinleştiği, davanın 25.04.2011 tarihinde, 10 yıl dolmadan açıldığının anlaşılması karşısında, süresinde açılan davanın kabulü yerine tazminata esas olan gözaltı işleminin yapıldığı tarihte yürürlükte olmayan ve uygulama imkanı bulunmayan CMK’nın 142/1. maddesi gereğince davanın kesinleşmeden itibaren 1 yıllık süre içinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 16.04.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.