YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5511
KARAR NO : 2014/16741
KARAR TARİHİ : 07.07.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/397892
Mahkemesi : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/10/2013
Numarası : 2013/326 – 2013/313
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat
Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Kendisini vekil ile temsil ettiren davacı lehine, hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarlarının toplamı üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin üçüncü kısmında yer verilen oranlar üzerinden, ”3.880,53” TL nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, ”2.700” TL vekalet ücretine hükmedilmesi; temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.
Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Dairemizin 08/07/2013 tarih, 2013/10757 esas, 2013/18682 karar sayılı ilamı ile mahkemenin 21/12/2011 tarih, 2011/303 esas, 2011/604 karar sayılı ilk hükmüne yönelik olarak yapılan temyiz incelemesi sırasında, her ne kadar 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 144. maddesinin (1). fıkrasının (a) bendinde tazminat isteyemeyecek kişiler arasında ”gözaltı ve tutukluluk süresi başka bir hükümlülüğünden indirilenler” şeklindeki düzenlemenin, 30/04/2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren, 6459 sayılı İnsan Hakları ve İfade Özgürlüğü Bağlamınında Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 18. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırılmış olması nedeniyle, davacı lehine tutuklu kalınan sürenin tamamı üzerinden maddi tazminata hükmedilmesinde isabetsizlik görülmemiş ve aynı nedenle davanın reddi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş ise de, davacının tazminat talebinin dayanağı olan Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2009/236 esas, 2011/167 karar sayılı ceza dava dosyasında tutuklu kaldığı sürenin, Bakırköy 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2004/234 esas, 2006/239 karar sayılı ceza dava dosyasından almış olduğu kesinleşmiş 2 yıl 6 ay hapis cezası mahkumiyetinin, tazminat talebine ilişkin ilk hükmün verilmesinden sonra, davacı vekilinin 12/09/2012 havale tarihli dilekçe ile başvurması üzerine, aynı Mahkeme’nin 06/11/2012 tarih, 2012/1837 değişik iş sayılı kararı ile mahsubuna karar verildiği, bunun üzerine davacı vekilinin bu kez dosyaya sunmuş olduğu 07/01/2013 havale tarihli dilekçe ile tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin ilk hükmün, mahsup nedeniyle bozulmasına karar verilmesini talep etmiş olması karşısında; uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili olarak, mahsup durumu da (keyfiyeti de) gözetilerek, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, isabetsiz değerlendirme ile davacı yararına fazla tazminata hükmedilmesi,
2-Dava dilekçesinde, tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için, gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
3-”02/08/2011” olan dava tarihinin, gerekçeli karar başlığına ”12/08/2013” olarak yazılmış olması,
İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 07.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.