Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5509 E. 2014/12898 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5509
KARAR NO : 2014/12898
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/331792

Mahkemesi : Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 28/06/2013

Numarası : 2013/92 – 2013/281

Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 18.01.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Tazminat davasının dayanağını oluşturan Van 1. Devlet Güvenlik Mahkemesinin, 2001/327 Esas – 2001/420 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) Cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak suçundan, 27.08.2001 – 30.10.2001 tarihleri arasında tutuklu kaldığı ve yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 25.01.2002 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 18.01.2010 tarihinde işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun gereğince öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,

Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin davanın süresinde açılmadığına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine, davacı vekilinin manevi tazminat miktarına ve eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;

1- Tazminat davasına dayanak olan ceza dosyasında davacının 27.08.2001 – 30.10.2001 tarihleri arasında 64 gün süreyle tutuklu kaldığı, mahkemece asgari ücret üzerinden yapılan hesaplamada davacının tutuklama tarihinin vicahi tutuklama tarihi olan 11.07.2001 tarihinden başlatılarak toplam tutukluluk süresinin 113 gün olarak fazla belirlenmesi,

2- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tutuklamanın yapıldığı tarihten itibaren faize hükmedilmesi nedeniyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 64 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,

3- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin tazminat miktarına ve eksik incelemeye, davacı vekilinin maddi tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi