Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/545 E. 2014/16369 K. 02.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/545
KARAR NO : 2014/16369
KARAR TARİHİ : 02.07.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/157455
Mahkemesi : Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/03/2013
Numarası : 2011/350 – 2013/141
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davacı vekilinin 05.07.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının sahibi olduğu Y.. D.. şirketine ait 3531 kg çaya 17.09.2010 tarihinde el konulduğunu, 29.06.2011 tarihinde iadesine karar verildiğini, el konulan çayların müvekkiline zamanında iade edilmemesi nedeniyle müşterisine ulaştıramadığından zarar gördüğünü, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suç nedeniyle hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. vd maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat talebinde bulunması üzerine açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü,
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Tazminat davasının dayanağı olan Eleşkirt Cumhuriyet Başsavcılığının, 2010/765 hazırlık, 2011/180 karar sayılı soruşturması evrakının incelenmesinde;davacının şirketine ait 3531 kg çaya kaçak olduğu iddiası ile 17.09.2010 tarihinde el konulduğu, 31.03.2011 tarihinde çayların kaçak olduğuna dair yeterli delil bulunmadığından kovuşturmaya yer olmadığına ve çayların malikine iadesine karar verilmiş, itiraz üzerine Doğubayazıt Ağır Ceza Mahkemesinin 17.05.2011 tarih, 377 Değişik iş sayılı kararı ile itirazın reddine ve 27.06.2011 tarihli müzekkere ile çayların malikine iadesi konusunda müzekkere yazıldığı, 29.06.2011 tarihinde çayların malikine teslim edildiği, davacının tazminat davasının ise 05.07.2011 tarihinde CMK’nın 142/1.maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığının belirlenmesiyle birlikte,
17.09.2010-29.06.2011 tarihleri arasında davacının suça konu çaylar üzerinde tasarrufta bulunamaması nedeniyle zararının belirlenmesine esas olmak üzere, öncelikle davacının Y.. D.. ünvanlı şirketinin vergi mükellefiyeti olup olmadığı araştırılarak, mükellefiyetinin saptanması durumunda, el koyma tarihinden önceki ve sonraki gelir beyanının dikkate alınması suretiyle ortalama gelirinin hesaplanması, kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin karara gerekçe olarak gösterilen faturaların, davacının işyerindeki defter ve belgeler ile uyumlu olup olmadığının tespit edilmesi, uyumlu olduğunun tespiti halinde ise bu faturalardaki fiyatın dikkate alınması suretiyle toplam çay fiyatının belirlenmesinden sonra, çayların 60 günde bir el değiştireceği ve kar payının %6 olacağı yönündeki Ticaret ve Sanayi Odası yazı cevabı da dikkate alınarak net zararın hesap edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava olup olmadığının, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi üzerinden sorgulanarak ve ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.