Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5446 E. 2014/21619 K. 03.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5446
KARAR NO : 2014/21619
KARAR TARİHİ : 03.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/290837
Mahkemesi : Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/05/2013
Numarası : 2013/130 – 2013/248
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında halen geçerliliğini koruyan 02.05.1977 gün 1-1 sayılı İçtihadı Birleştirme kararında belirtildiği üzere, beraat hükmünün gerekçesinin irdelenmesine olanak bulunmadığına dair görüşü ve tazminat davasının dayanağı olan ceza dava dosyasında yapılan yargılama sonucu sanığın (davacının) tutuklanmış olduğu uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan beraat etmiş olması karşısında, davacının (sanığın) uyuşturucu madde kullanmak ve kullanmak amacıyla bulundurmak suçunun sanığın (davacının) tutuklanmasına esas olan suçtan bağımsız nitelikte ayrı bir suç olma özelliği taşıması ve davacı yönünden tazminat davasına dayanak teşkil eden ceza dava dosyasında yapılan yargılama sonucu verilip kesinleşen beraat hükmü ile birlikte, bu suça ilişkin olarak yapılmış olan tutuklamanın haksız hale geldiğinin anlaşılması nedeniyle, sanık (davacı) hakkında uyuşturucu madde kullanmak ve kullanmak amacıyla bulundurmak suçundan tedaviye ve denetimli serbestlik tedbirine karar verilmiş olmasının davacı lehine tazminata hükmedilmesine engel teşkil etmeyeceği ve bu kapsamda koruma tedbirleri nedeniyle tazminat verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların davacı yönünden gerçekleştiği gözetilmeden, uğranıldığı iddia olunan maddi ve manevi zararla ilgili hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir tazminata hükmedilmesi yerine, davacının kendi ikrarıyla tutuklamaya sebebiyet verdiği gerekçesiyle davanın 5271 sayılı CMK’nın 144/1-e maddesi gereğince reddine karar verilmesi,
İsabetsiz olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 03.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.