Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5359 E. 2014/24239 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5359
KARAR NO : 2014/24239
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/394621
Mahkemesi : Mardin Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 19/11/2013
Numarası : 2013/408 – 2013/644
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; sanık müdafinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1. Kasıtlı suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinde yer alan ölçütlerden olan failin kastı, suçun işleniş biçimi ile meydana gelen tehlikenin ağırlığı nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, kontroller sırasında yapılan ölçümde 181 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek alt sınırdan fazla uzaklaşılarak temel cezanın 1 yıl hapis cezası olarak tayini,
2.TCK’nın 50. maddesinin sanık hakkında uygulanıp uygulanmamasına karar verilirken, kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu, suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak, dosyaya yansıyan bilgi ve kanıtlar isabetle değerlendirilip, denetime olanak verecek ve somut gerekçeler de gösterilmek suretiyle takdir hakkının kullanılması gerektiği gözetilmeksizin, kontroller sırasında yapılan ölçümde 181 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık hakkında “kişilik özellikleri dikkate alınarak hapis cezasının ceza infaz kurumunda geçirmesi amaçlandığından” şeklindeki yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile TCK’nın 50/1-a. maddesinin uygulanmamasına karar verilmesi,
3. TCK’nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca, (1) numaralı fıkrasının (c) bendindeki hak ve yetkileri kullanmak yönündeki yoksunluğuna, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından “koşullu salıverilmesine kadar” diğer kişiler yönünden ise, “hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar” karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.