Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5326 E. 2014/20493 K. 21.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5326
KARAR NO : 2014/20493
KARAR TARİHİ : 21.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/324954
Mahkemesi : Iğdır Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 18/07/2013
Numarası : 2013/23 – 2013/201
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 24.01.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazının reddine, ancak;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği ve Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 06.05.2014 tarih, 2014/141 esas, 2014/229 sayılı kararında da belirtildiği üzere beraat veya kovuşturmaya yer olmadığına dair kararların Yazı İşleri Yönetmeliğine göre süresinde tebliğ edilip kesinleşme tarihinden itibaren her halükarda 10 yıl, kesinleşmiş kararların tebliğinden itibaren ise 3 ay içinde tazminat davalarının açılması gerektiği ve dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle kanun dışı yakalanan veya tutuklananlar hakkında beraat hükmünün verilmesinden itibaren 10 yıl dolduktan sonra 466 sayılı Kanuna göre tazminat istenemeyeceği anlaşılmakla; incelemeye konu olan dosya kapsamına göre kesinleşmiş beraat hükmünün davacıya tebliğ edildiğinin anlaşılmaması ve tazminat davasına dayanak teşkil eden mahkeme dosyasının içeriğine göre davacı hakkındaki beraat hükmünün 03.10.2005 tarihinde kesinleştiği, davacı Ö.. B.. için dava 24.01.2013 tarihinde açıldığından, davanın kabulü yerine, “ CMK’nın 142/1 maddesine göre 3 aylık ve 1 yıllık sürede açılmadığı” gerekçesiyle reddine karar verilmesi;
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak, BOZULMASINA, 21.10.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.