Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/529 E. 2014/24243 K. 01.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/529
KARAR NO : 2014/24243
KARAR TARİHİ : 01.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/335521
Mahkemesi : Mardin Sulh Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 05/06/2013
Numarası : 2012/113 – 2013/403
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1.Hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, “Yasal şartları oluşmadığından sanık hakkında CMK 231 maddesinin uygulanmasına yer olmadığına” karar verildiği belirtilmesine rağmen kararın gerekçesinde “sanık E.. B..’ın sabıkasına engel herhangi bir durumun bulunmaması, mağdurun dosyaya yansıyan zarara ilişkin beyanının belgelerle bulunmaması, sanığın olumsuz bulunmayan kişilik özellikleri ve duruşmada sergilediği saygılı tutum ve davranışları dikkate alınarak bir daha suç işlemeyeceği yönünde yeterince kanaat gelmiş olması sebebi ile kasten yaralama suçu bakımından hakkında CMK 231 uygulanarak …” hüküm kurulduğu belirtilmek sureti ile hükümde çelişkiye neden olunması,
2. Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen cezanın alt ve üst sınırları arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, katılanın kemik kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralandığı olayda tam kusurlu olduğu kabul edilen sanık hakkındaki temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3. Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 07/07/2009 tarih 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1. maddesinin (f) ve (g) bentlerinde yer alan ” failin kastının yoğunluğu, güttüğü amaç ve saiki” gerekçesine dayanılmayacağının gözetilmemesi,
4. Katılanın kemik kırığı oluşacak ve hayati tehlike geçirecek şekilde yaralanması nedeni ile sanık hakkındaki temel cezadan artırım yapılmasında, hayati tehlikeye ilişkin uygulama maddesi olarak TCK’nın 89/2 maddesinin (e) bendinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı hareket edilmesi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 01/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.