Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5125 E. 2014/19632 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5125
KARAR NO : 2014/19632
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/393663
Mahkemesi : İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 04/06/2013
Numarası : 2012/368-2013/181
Dava : 466 sayılı Kanuna göre tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Davanın tamamen reddi karşısında davalı Hazine lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenecek maktu vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış, davacının duruşmaya gelerek dava dilekçesi içeriğini tekrar ettiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki “2-a” numaralı bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Tazminat davasının dayanağını oluşturan İzmir 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/46-2004/88 Esas, Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; sanığın (davacının) gasp suçundan yapılan yargılaması sonunda 05.04.2004 tarihinde beraatine hükmedildiği, hükmün davacı (sanığın) yüzüne karşı verildiği, bu sebeple temyiz edilmeksizin 12.04.2004 tarihinde kesinleştiğinin kabulünün gerektiği anlaşılmakla;
Dava, 466 sayılı Kanun hükümlerine dayalı tazminat istemine ilişkin olup; Ceza Genel Kurulunun 23/03/2010 tarih ve 2009/256 esas ve 2010/57 sayılı kararında, 466 sayılı Kanunun 2. maddesindeki üç aylık sürenin başlangıcı için 21/04/1975 tarih ve 3-5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına atıf yapılarak kesinleşen beraat kararından davacının haberdar olmasının arandığı, ancak adı geçen kararda tazminat davasının ne zamana kadar açılması gerektiğine dair bir açıklama bulunmamakla birlikte, hiçbir hakkın sonsuza dek dava konusu yapılamayacağı, özel hukuk kapsamında değerlendirilmesi gereken bu talebin de makul bir süre içinde dava konusu edilmesi gerektiği, dava süresi açısından en lehe kabul ile Borçlar Kanununun 60. maddesindeki sürenin kabulünün gerektiği ve her koşulda davanın 10 yıllık süre içinde açılması gerektiği kabul edilmekle; davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti bakımından, tazminat davasının dayanağını oluşturan beraat hükmünün, kesinleşme şerhli örneğinin davacıya tebliğ edilip edilmediği mahal mahkemesinden de sorulmak suretiyle, şüpheye yer vermeyecek şekilde belirlenerek, davanın süresinde açılıp açılmadığının tespit edilmesinden sonra, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA, 14.10.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.