YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5116
KARAR NO : 2015/3082
KARAR TARİHİ : 19.02.2015
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Tüm sanıklar hakkında; 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca Beraat
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıkların beraatlerine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılma isteminde bulunduğu halde bu konuda herhangi bir karar verilmeyen …. Bakanlığı adına hazine vekilinin, 5271 sayılı CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu kabul edilmiş olup, anılan kurumun aynı Kanunun 237/2 maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilmek suretiyle yapılan incelemede;
Katılan vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanıklar hakkında kültür varlıkları bulmak amacıyla izinsiz kazı yaptıkları iddiasıyla açılan davada, sanıkların aşamalarda verdikleri benzer ifadelerde suçlamayı kabul etmeyerek, sanık …’ya ait ikametin arka tarafında bahçe düzenlemesi işi için çalıştıklarını savundukları, bununla birlikte, dosya kapsamında mevcut 20/06/2012 tarihli olay yeri inceleme raporunda, bahçede 2.30 x 4.70 m ebadında, 1.60 m yüksekliğinde, sanık …’ten kale duvarı olduğu öğrenilen eski bir duvar bulunduğunun, duvarın hemen yanında 2.70 x 1.40 m ebadında, 90 cm derinliğinde kazı yapılmış olduğunun, kazı alanı içerisinde çukura saplı ve çalışmaya hazır halde hilti görüldüğünün belirtildiği, sözü edilen rapor ekinde yer alan delil listesine göre ise, kazma, kürek, çekiç, pense, keski, manivela gibi aletlerin yanı sıra dedektör olduğu düşünülen cihaz ve aparatlarının kale duvarı yanından ele geçirildiği, sanık …’in, çalışma yapılan yerin kendi tapulu mülkü olduğunu beyan etmesine karşılık, olay yerindeki keşif sonrası fen bilirkişi tarafından düzenlenen rapor ekinde yer alan tapu kütüğü sayfasında, taşınmazın “….oğlu ….” adına kayıtlı olduğunun görüldüğü, yine sanık …, olay günü sanık … ile birlikte diğer üç sanığın bahçesine gelerek çalışmaya başladıklarını söylediği halde, sanık …’nın, sanık … dışındaki diğer sanıkları tanımadığını, onları ilk kez olay günü gördüğünü beyan ettiği, sanıklar … ve …’nın tüm aşamalardaki, sanık …’ın soruşturma aşamasındaki savunmalarında, olay yerine üçünün birlikte gittiklerini ifade ederek, sanık …’yı tanıyıp tanımadıkları ya da beraber hareket edip etmedikleri yönünde bir beyanda bulunmadıkları, kovuşturma aşamasında sanık …’ın sorgusunun da yapılmadığı anlaşılmakla;
Suça konu taşınmaza ait tapu kaydı getirtilerek, arkeolog ve peyzaj mimarı bilirkişiler refakate alınmak suretiyle olay yerinde yeniden keşif yapılması, kazı fiilinin gerçekleştirildiği kale duvarının ve alanın niteliğinin, yani korunması gerekli kapsamda yer alıp almadığının, fiil nedeniyle herhangi bir kültür varlığına zarar verilip verilmediğinin, kullanılan malzemeler ile eylemin gerçekleştirilme şeklinin, savunmalarda belirtilen amaç için elverişli olup olmadığının belirlenmesi, yukarıda sözü edilen delil listesinde “dedektör olduğu düşünülen cihaz ve aparatları” şeklinde tanımlanan malzeme incelenerek, işlev ve özelliklerinin tespit edilmesi, bahse konu eşyanın olay yerine getirilme amacının sanıklardan sorulması, sanık …’nın olaya ne şekilde dahil olduğu hususunda sanıkların savunmaları arasındaki çelişkilerin giderilmesi, sanık….’ın kimlik tespiti yapılarak usulünce sorgulanması, eksikliklerin tamamlanmasından sonra tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerektiği gözetilmeksizin, delil yetersizliği gerekçe gösterilmek suretiyle beraate dair hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince beraate ilişkin hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 19/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.