Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5060 E. 2015/3608 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5060
KARAR NO : 2015/3608
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : Sanık … hakkında; TCK’ nın 85/1, 62/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
Sanık … hakkında; TCK’nın 85/1, 62/1, 51/1-3. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanıklar müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Sanık …’in mahkumiyetine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Sanık hakkında 08.07.2011 tarihinde işlediği suçtan ötürü … Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2012/7 E. 2013/53 K. Sayılı 20.05.2013 tarihli kararı ile taksirle öldürme suçundan TCK’nın 85/1, 62 maddelerince kurulan mahkumiyet hükmünün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve 5 yıllık denetim süresi öngörüldüğü, ancak sanığın itirazı üzerine … Asliye Ceza Mahkemesince sanık hakkındaki hükmün açıklanmasına karar verilmiş olup;
TCK’nın 50 ve 51. maddelerinin her ikisinin de kişiselleştirme kurumu olduğu ve birbirlerine karşı öncelikleri bulunmadığı ve sanığın da bu yönde bir talebi bulunmadığı gözetildiğinde; sanığa hükmolunan sonuç cezanın TCK’nın 51. maddesi uyarınca ertelenmiş olması karşısında, tebliğmamedeki “sanık hakkındaki cezanın paraya çevrilmesi gerektiği” düşüncesiyle bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiilerinin, sanığın kusuru bulunmadığına, illiyet bağı olmadığına, beraatine karar verilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Güvenlik tedbiri olması nedeniyle kazanılmış hak oluşturmayacağından, 1 yıl 8 ay hapis cezasına mahkum edilen ve bu cezası ertelenen sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 51/3. maddesi uyarınca tayin edilecek denetim süresinin, ceza süresinden az olamayacağının gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; 07.06.2013 günlü ek kararın 2. fıkrasının 7. bendindeki “1 yıl” ibaresinin “1 yıl 8 ay” şeklinde değiştirilmesi ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık …’ın mahkumiyetine yönelik temyiz itirazının incelenmesine gelince;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin sanığın kusuru bulunmadığına, alınması gereken bütün tedbirleri aldığına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine ancak;
Sanık ….’ın aldığı … trafoları çatı onarım bakım işinde işçisi olarak çalışmakta olan ölenin, çatıda ölçüm yaparken elindeki metrenin elektrik hattına teması ve dengesini kaybetmesi ile 5 m aşağıya düştüğü olayda, sanığın yüksekte çalışma yapılırken temin etmesi gereken emniyet kemeri ve baret temin etmediği, çalışma yapılan trafo binasında elektrik bağlantısının kesilmesini sağlamayarak asli kusurlu olduğu anlaşılmakla; taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, mahkemenin kabulü ve oluşa göre sanık asli kusurlu olsa da hak ve nasafete uygun bir ceza tayini yerine, teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek asgari hadden çok fazla uzaklaşılması suretiyle ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.