Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/5015 E. 2014/19026 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/5015
KARAR NO : 2014/19026
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/277784
Mahkemesi : İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/06/2013
Numarası : 2012/390 – 2013/186
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 30.10.2012 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre; davacı vekilinin tüm, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Davacının tutuklanmasına konu olan Mala zarar vermek suçu ile ilgili olarak İzmir 5. Çocuk Mahkemesinin 2011/433 Esas – 2012/212 Karar sayılı ceza dava dosyasında 27.07.2007 – 19.11.2009 tarihleri arasında 846 gün süreyle tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda 15.03.2012 tarihinde davacı hakkında CMK’nın 231/5. Maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına kararı verildiği, bu aşamadaki hükmün davacı bakımından herhangi bir sonuç doğurmadığı, davacı bakımından dayanak mahkeme hükmünde belirtilen 3 yıllık deneme süresi sonunda davanın düşmesine karar verilmesi halinde fazladan tutuklu kalınan süreler için süresinde dava açılması halinde tazminat talep edilebileceği gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yetersiz değerlendirme ile yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin reddedilen temyiz itirazları dışında kalan temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeple 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 30.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.