Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4912 E. 2014/19727 K. 14.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4912
KARAR NO : 2014/19727
KARAR TARİHİ : 14.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/247405
Mahkemesi : Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/04/2013
Numarası : 2010/395 – 2013/150
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacılar vekilinin 07.12.2010 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldıklarını, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçtan beraatlerine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davaların mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hükümler, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Malatya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/349 Esas – 2009/186 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) rüşvet alma ve dolandırıcılık suçundan, 02.10.2007 – 02.11.2007 tarihleri arasında tutuklu kaldıkları, yapılan yargılama sonunda beraatlerine hükmedildiği, hükmün temyiz incelemesi sonucu onanmak suretiyle 05.03.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davalarının 07.12.2010 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacıların sosyal ve ekonomik durumları, üzerlerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmalarına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldıkları süre, tutuklama tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacıların elde edeceği parasal değerler ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 31 gün süreyle tutuklanan davacılar için hükmedilen manevi tazminat miktarlarının bu ölçütlere uymayıp fazla tayini,
2- Asgari ücret üzerinden maddi tazminatlara hükmedilmiş olması karşısında hesaplamada hafta sonu, dini ve milli bayram tatilleri nedeniyle indirim yapılamayacağının dikkate alınmaması,
3- Davacılar tarafından tutuklama tarihinden itibaren faiz talep edilmesi karşısında kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına talepten fazla olacak şekilde gözaltı tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
4- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükümlerin isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 14.10.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.