Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4907 E. 2014/18442 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4907
KARAR NO : 2014/18442
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/243045
Mahkemesi : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16/05/2013
Numarası : 2013/30 – 2013/156
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacı vekilinin 16.01.2013 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Bakırköy 2. Çocuk Mahkemesinin, 2011/183 Esas – 2012/966 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) silahlı terör örgütüne üye olma ve tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma suçlarından, 23.10.2008 – 22.02.2011 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 05.12.2012 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 16.01.2013 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla;
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin, davacının kendi kusuru ile tutuklanmasına neden olduğuna ve davacı yararına hükmedilen vekalet ücretine, davacı vekilinin ise, tazminat miktarına ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, 23.10.2008 tarihinden itibaren faize hükmedilmesi suretiyle tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, 852 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçütlere uymaksızın fazla tayini,
2- Dairemizce yapılan temyiz incelemeleri sırasında aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla davanın açıldığının tespit edildiğinin anlaşılması karşısında; hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, aynı konu ve haksız tutuklama nedenine dayalı açılmış dava olup olmadığının ilgili birimlerden sorulup, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden de araştırılarak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Davacının tutuklu kaldığı 23.10.2008 – 22.02.2011 tarihleri arasındaki dönem için maddi zararları hesaplanırken toplam maddi tazminat miktarının 12.444,57 TL yerine, belli bir yerde kayıtlı olarak çalışmayan davacı yönünden asgari geçim indirimi de eklenmek suretiyle 13.929,25 TL olarak fazla şekilde tayini,
Kabule göre de;
Davacı yararına hükmedilen toplam tazminat miktarına göre karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca nisbi vekalet ücreti yerine, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ve tazminat miktarına, davacı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 23.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.