Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/484 E. 2014/25947 K. 17.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/484
KARAR NO : 2014/25947
KARAR TARİHİ : 17.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/327971
Mahkemesi : Bakırköy 17. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 09/07/2013
Numarası : 2013/197 – 2013/7
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın sair nedenlere ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK’nın 61/1 ve 22/4. madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK’nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerektiği gözetilmeden, olay günü gece saat 02:15 sularında açık havada, aydınlatmanın bulunduğu meskun mahalde, 2 yönlü, 7 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama yolda idaresindeki ticari taksiyle seyir halinde bulunan sanığın, dosya kapsamındaki delillerden, U dönüşünü yasaklayan trafik işaret levhası bulunduğuna dair bir tespitin yapılmadığı yerde, yolun diğer tarafında bulunan bir müşterinin el kaldırması nedeniyle kontrolsüzce U dönüşü yaptığı esnada, karşı şerittten idaresindeki motosikletle seyreden katılanın aracının önünü kapatması ve duramayan motosikletin, sanığın aracına çarpması şeklinde gelişen, motosiklet sürücüsünün basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda, temel ceza tayininde alt sınırdan bir miktar uzaklaşılması yerine, üst sınırdan temel ceza tayin edilerek teşdidin derecesinde yanılgıya düşülmesi,
2- Gerekçeli karar başlığında suçun işlendiği zaman diliminin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/2-c maddesine aykırı davranılması,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 17.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.