Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4812 E. 2014/18354 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4812
KARAR NO : 2014/18354
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/269563
Mahkemesi : Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 22/05/2013
Numarası : 2012/112 – 2013/182
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına ve tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
2-29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hakkın asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ancak ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken ve ilgili davada temyizen incelenebilecek haklardan olduğundan, ceza davasında ödenmeyen vekalet ücretinin, maddi tazminat kapsamında ayrıca dava konusu edilemeyeceği anlaşılmakla birlikte; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında, beraatine hükmedilen davacının kendisini vekil ile temsil ettirmiş olması nedeniyle, beraat hükmünün verildiği tarihte yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi üzerinden lehine ”2.200” TL maktu vekalet ücretine hükmedildiği gözetilmeden; aynı miktarın mükerrer olacak şekilde maddi tazminat kapsamında hüküm altına alınması suretiyle, davacı yararına fazla maddi tazminata hükmedilmesi,
3-Dava dilekçesinde tutuklama tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasına rağmen, davacı lehine hükmolunan maddi ve manevi tazminatlar için gözaltı tarihinden itibaren faize hükmedilmesi,
4-Gerekçeli karar başlığında dava türü olarak, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” ibaresi yerine, ”466 sayılı yasaya göre tazminat” ibaresine yer verilmesi ve ”23/02/2012” olan dava tarihinin ”02/03/2012” olarak yazılması,
5-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve tutuklama nedenine dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
İsabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.