Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4800 E. 2014/19545 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4800
KARAR NO : 2014/19545
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/266467
Mahkemesi : Adana 3. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/05/2013
Numarası : 2012/147 – 2013/240
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarlarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olması halinde, buna bağlı olarak davalı Hazine vekiline hükmü temyiz etme hakkı vereceğinin anlaşılması nedeniyle, davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddine ilişkin görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, gözaltında kaldığı süre ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, davacı lehine, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması,
2-Gerekçeli karar başlığına dava türü olarak, ”Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat” ibaresi yerine, ”466 sayılı yasaya göre tazminat” ve ”16/03/2012” olan dava tarihinin ”21/03/2012” olarak yazılması,
3-Yapılan temyiz incelemeleri sırasında, aynı konu ve nedene dayalı olarak birden fazla dava açıldığının tespit edilmesi nedeniyle, hazine zararına yol açan mükerrer davalara ilişkin ödemelerin önlenmesinin temini ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve hukuka uygun kullanılması bakımından, davacı lehine aynı konu ve nedene dayalı açılmış başka dava bulunup bulunmadığının, Ulusal Yargı Ağı Sistemi üzerinden sorgulanıp, ilgili maliye hazinesinden sorularak tespit edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,İsabetsiz olup, davacı ve davalı vekillerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.