Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/48 E. 2014/19295 K. 01.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/48
KARAR NO : 2014/19295
KARAR TARİHİ : 01.10.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/237748
Mahkemesi :Eskişehir 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi :09.05.2013
Numarası :2012/292 – 2013/176
Suç :Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Katılanlar vekilinin duruşmalı inceleme isteminin, hükmedilen cezanın adli para cezasından ibaret olması nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 5271 sayılı CMK’nın 299. maddeleri gereğince reddine karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, sair nedenlere; sanık müdafinin, kusura ve beraat kararı verilmesi gerektiğine, atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına, lehe hükümlerin uygulanması gerektiğine ve eksik incelemeye ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Olay günü gece saat 23:50 sıralarında, bulutlu ve yağmurlu havada, meskun mahalde, bölünmüş, tek yönlü, 3 şeritli, yüzeyi ıslak, beton kaplama, eğimsiz, düz yolda idaresindeki otomobille seyir halinde bulunan sanığın, servis otobüsünden inerek evlerine gitmek üzere, seyrine göre sağ taraftan kaplamaya giren yayalar Zeynep ve Yasemin’e orta şerit üzerinde, hükme esas bilirkişi raporuna göre alt düzeyde tali kusurlu olarak çarpması şeklinde gelişen; Yasemin’in ölümü ve katılan Zeynep’in nitelikli şekilde yaralanmasıyla sonuçlanan olayda; katılan Zeynep’in 26.10.2012 tarihinde annesi huzuruyla alınan beyanında araç sürücüsü sanıktan şikayetçi olmadığını ifade etmesi, eylemde bilinçli taksir şartlarının bulunmaması ve takibi şikayete bağlı suçta, şikayetten vazgeçmeden dönmeye yasal olanak bulunmaması karşısında, eylemin, TCK’nın 85/1. maddesinde tarif edilen suçu oluşturduğu gözetilip, sanık hakkında iki sınır arasında temel ceza belirlenirken suçun işleniş biçimi, failin taksire dayalı kusuru, maddede öngörülen cezanın alt sınırı, olay sonucu bir kişinin ölmesi de nazara alınarak, adalet, hakkaniyet kurallarına uygun bir cezaya hükmedilmesi gerekirken, asgari had aşılmak suretiyle temel cezanın belirlenmesi nedeniyle sanık hakkında fazla cezaya hükmolunması,
Kabule göre de;
1- Sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 1 ay hapis cezasının TCK’nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK’nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine aykırı davranılması,
2- Sanık hakkında hükmolunan 2 yıl 1 ay hapis cezası paraya çevrilmesine rağmen, geçimini asgari ücretle sağlayan sanığın, sosyal ve ekonomik durumu gözönüne alınmadan ve herhangi bir gerekçe de gösterilmeden, 15.200 TL adli para cezasının taksitlendirilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 01.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.