YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4576
KARAR NO : 2014/19511
KARAR TARİHİ : 13.10.2014
Tebliğname no : 12 – 2013/255607
Mahkemesi : Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 19/04/2013
Numarası : 2011/173 – 2013/154
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat
Davacılar vekilinin 15.04.2011 ve 22.04.2011 tarihli dilekçeler ile müvekkilleri davacıların bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldıklarını, yapılan yargılama sonunda üzerlerine atılı suçlardan beraatlerine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince maddi ve manevi tazminat taleplerinde bulunması üzerine açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacılar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Erciş Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/204 Esas, 2009/94 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanıkların (davacıların) kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından tutuklu kaldığı ve yargılama sonunda 27.04.2009 tarihinde beraatlerine hükmedildiği, kararın 01.12.2010 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının haksız işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanun’un 2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, dava için kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmakla,
29/05/1957 tarih ve 4-16 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği üzere, ait olduğu davada hüküm altına alınması gereken vekalet ücreti, yargılama giderleri kapsamında olup bu hak asıl davadan bağımsız olarak dava konusu yapılamayacağı ve ceza davasında ödenmeyen vekalet ücreti, maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinden, davacı Kenan Demir’in beraat ettiği ceza dava dosyasına ilişkin olarak vekaletnameli bir müdafi ile temsil edildiğinin tespit edilmesi halinde davacı lehine beraat kararının verildiği tarihte geçerli Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin maddi tazminat hesabına dahil edilmesi gerektiğinden bahisle bozma öneren tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiş, 19.04.2013 olan karar tarihinin gerekçeli karar başlığında 01.03.2013 olarak yazılması, mahallinde düzeltilebilir yazım yanlışlığı kabul edilmiştir.
Yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre davacılar vekilinin ve davalı vekilinin, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olan dava türünün gerekçeli karar başlığında koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olarak yazılmış olması,
2- M.. D.., O.. D.., A.. D.. ve Z.. D.. hakkında açılan davaların tarihinin 15.04.2011, davacı K.. D.. hakkında açılan davanın tarihinin ise 22.04.2011 olduğu dikkate alınmadan K.. D.. hakkında açılan davanın tarihinin karar başlığında belirtilmemesi,
3- Erciş Kaymakamlığı İlçe Mahalli İdareler Şefliğinin 18.06.2012 tarihli cevabi yazısına göre, tutuklandıkları tarihte geçici köy korucusu olarak görev yapan davacılar M.. D.., O.. D.. ve A.. D..’e ceza yargılaması sürecinde belli dönemlerde ödemeler yapıldığı, ayrıca tutuklu kaldıkları döneme ilişkin olarak ödenmeyen maaşlarının 2009 yılında tekrar hesaplanarak ödendiği ve davacılar M.. D.., O.. D.. ve A.. D..’in maddi tazminata konu olacak herhangi bir zararı bulunmadığı dikkate alınmadan asgari ücret üzerinden hesaplanan miktarların maddi tazminat olarak davacılara ödenmesine karar verilmesi,
4- Erciş Kaymakamlığı İlçe Mahalli İdareler Şefliğinin 22.05.2012 tarihli cevabi yazısına göre, tutuklandığı tarihte muhtar olarak görev yapan davacı Z.. D..’e 2003-2006 yılları arasında toplam 3.708,28 TL maaş ödemesi yapıldığının bildirildiği dikkate alındığında, davacının tutuklandığı 21.12.2003 tarihinde ve öncesinde muhtar olarak görev yapıp yapmadığının ilgili kurumdan sorularak, muhtar olarak görev yaptığının belirlenmesi halinde tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak maaş ödemesi yapılıp yapılmadığı ve ödenmeyen maaş bulunup bulunmadığının ilgili kurumdan sorularak, ödenmeyen maaşının bulunmaması halinde herhangi bir zararının bulunmadığı dikkate alınarak maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesi, ödenmeyen maaşının bulunması halinde ise maddi tazminat miktarının ödenmeyen maaş miktarı ile sınırlı kalacağı, ancak davacının muhtar olarak görev yapmadığının tespiti halinde tutuklu kaldığı döneme ilişkin olarak belirlenen asgari ücret üzerinden hesaplanacak miktarın maddi tazminat olarak ödenmesine karar verilmesi gerektiği dikkate alınmadan eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi,
5- Davacılar M.. D.., O.. D.., A.. D.. ve Z.. D.. bakımından hükmolunacak tazminat miktarlarına tutuklama tarihinden itibaren faiz talep edilmiş olmasına rağmen kabul edilen tazminat miktarlarına gözaltı tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin ve davacılar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.