Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4488 E. 2014/12901 K. 27.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4488
KARAR NO : 2014/12901
KARAR TARİHİ : 27.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/235115

Mahkemesi : Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesi

Tarihi : 06/06/2013

Numarası : 2013/126 – 2013/207

Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 16.03.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan soruşturma sonunda üzerine atılı suçtan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;

Davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre tek maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maddi ve manevi tazminat miktarları için maktu vekalet ücretinden daha az olacak şekilde ayrı ayrı nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır.

Bozma üzerine yapılan incelemeye, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin tutuklamanın haksız olmadığına, tazminat miktarına ve kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazının reddine, ancak;

5271 sayılı CMK’nın 142/1. maddesine göre koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemlerinin kararın kesinleştiğinin ilgilisine tebliğinden itibaren üç ay ve her halde kararın kesinleşme tarihini izleyen bir yıl içinde dava konusu edilebileceği, davacının tazminat talebine dayanak teşkil eden Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığının, 2006/6239 Soruşturma sayılı dosyası incelendiğinde; davacı hakkındaki ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın ne zaman verildiği anlaşılamamakda ise de aynı dosya kapsamında 26.01.2007 tarihinde daimi arama kararı da verildiği gözetildiğinde ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın en lehe uygulamayla 26.01.2007 tarihinde verildiğinin kabulü gerektiği, tazminat davasına dayanak teşkil eden ek takipsizlik kararına karşı itiraz edilmediği, kararın 12.02.2007 tarihinde kesinleştiği ve kesinleşme şerhli kararın davacıya tebliğ edildiğine ilişkin belgeye dosya içerisinde rastlanılmadığı, davanın 16.03.2011 tarihinde açıldığının anlaşılması karşısında, ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kesinleşme tarihini izleyen 1 yıl içinde açılmadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi.

Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 27.05.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.