Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4475 E. 2015/3630 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4475
KARAR NO : 2015/3630
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle yaralama
Hüküm : TCK’nın 89/4, 62, 50/1-a, 52/4, 50/6, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık, katılan vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
30.05.2010 günü saat 09:30 sıralarında sanık sürücü …’ın idaresindeki kamyonet ile yerleşim yeri içinde, iki yönlü, kuru, düz, asfalt kaplama yolda seyir halindeyken, olay mahalline geldiğinde, seyir istikametine göre yolun solundan sağına geçmiş bulunan ve sağdaki otobüse binmeye çalışan öğretmen ve öğrenci kafilesindeki yaya …’e çarparak katılanın hayati tehlike geçirip, 6. derece kemik kırığına, sabit ize, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine ve iyileşmesi olanağı bulunmayan hastalığa neden olacak şekilde mağdur ….’nin basit tedavi ile giderilecek, mağdur…..’in de sol ayakta ağrı oluşacak şekilde yaralandığı, kazadan sonra makine mühendisi bilirkişiden alınan raporda, malzeme yorgunluğundan kaynaklanan parça yorulmasının aracın freninin patlamasına neden olduğuna ilişkin tespitte bulunduğu, sanığın da 1979 model el freni tutmayan, bakımsız aracı ile 3. vitesle seyir halindeyken kazaya neden olduğu olayda eşit kusurlu olduğunun kabulü gerektiği bu nedenle mahkemenin asgari hadden uzaklaşarak ceza tayin etmesinde isabetsizlik görülmemiş ve tebliğnamede bozma içeren görüşe iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın suçun unsurlarının oluşmadığına, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiğine, katılan vekilinin ise, hapis cezasının tercih edilmesi gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Sanık hakkında hükmedilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının ve kanun maddesinin belirtilmemesi, keza bir gün karşılığı adli para cezasının belirlenmesine yasal dayanak oluşturan TCK’nın 52/2. maddesi ile adli para cezasının taksitlendirilmesine yasal dayanak oluşturan TCK’nın 52/4 maddesinin gösterilmemesi suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 232/6. maddesine ve TCK’nın 52/2-3-4. maddesine aykırı davranılması,
2-5237 sayılı TCK’nın 89/4 maddesi gereğince hükmedilen 2 yıl hapis cezasından 62.maddesi uyarınca yapılan indirim sonucu tesbit edilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının günlüğü 20 TL den adli para cezasına çevrilmesi sonucunda 12.100TL adli para cezasına hükmedilmesi gerekirken, hesap hatası sonucu 18.300TL adli para cezasına hükmedilmesi,
3-TCK’nın 50/6. maddesinde bulunan “yaptırımın” ibaresinin 01/03/2008 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 26/02/2008 tarih 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile “tedbirin” olarak değiştirilmesi, maddenin birinci fıkrasının “a” bendi uyarınca hapis cezasının paraya çevrilmesi seçenek yaptırım, diğer bentlerde düzenlenen hususların ise seçenek tedbir niteliğinde olması, TCK’nın 50/6. maddesinde hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen otuz gün içinde seçenek tedbirin gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesinin sonuçlarının düzenlenmesi karşısında, sanık hakkında hükmolunan hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi esnasında TCK’nın 50/6. maddesine yer verilmesi
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının 4. bendinin çıkarılarak yerine “Sanığa verilen 1 yıl 8 ay hapis cezasının sanığın kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve suçun işlenmesindeki özellikler nazara alınarak TCK’nın 50/4. maddesi delaletiyle TCK’nın 50/1-a maddesi gereğince adli para cezasına çevrilmesine; TCK’nın 52/3. maddesi gereğince adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının 605 tam gün olarak belirlenmesine; TCK’nın 52/2. maddesi gereğince sanığın ekonomik ve diğer şahsi halleri göz önünde bulundurularak bir gün karşılığı adli para cezasının takdiren 20 TL olarak hesabıyla 12.100TL adli para cezası ile cezalandırılmasına” ibarelerinin eklenmesine, hüküm fıkrasının 5. bendinin başına “TCK.52/4.maddesi gereğince” ibaresinin eklenmesine ve hüküm fıkrasının 7. bendinin hükümden çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.