Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4406 E. 2014/17660 K. 12.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4406
KARAR NO : 2014/17660
KARAR TARİHİ : 12.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/251597
Mahkemesi : Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 27/05/2013
Numarası : 2013/116-2013/171
Dava : 466 sayılı Kanun gereğince tazminat

Davacı vekilinin 15.10.2008 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını ve yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek 466 sayılı Kanun gereğince tazminat gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Maddi ve manevi tazminat miktarlarının ayrı değerlendirilemeyeceği dikkate alındığında tebliğnamenin maddi tazminata ilişkin kısmın kesin olması nedeniyle temyiz istemlerinin reddine ilişkin görüşüne iştirak edilmemiş, 466 sayılı Kanun gereğince tazminat davası olan dava türünün gerekçeli karar başlığında koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olarak, 27.05.2013 olan karar tarihinin 08.04.2013 olarak yazılmış olması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davalı vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Manevi tazminat miktarı belirlenirken objektif bir kriter olmamakla birlikte, hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre, tazminat davasının kesinleştiği tarihe kadar davacının elde edeceği parasal değer ve benzeri hususlar da gözetilmek suretiyle, hakkaniyet ölçüsünü aşmayacak bir şekilde, hak ve nasafet kurallarına uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, faiz katsayısı da nazara alındığında, 78 gün süreyle tutuklanan davacı için hükmedilen manevi tazminat miktarının bu ölçülere uymadan fazla tayini,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.