Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4318 E. 2014/12579 K. 22.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4318
KARAR NO : 2014/12579
KARAR TARİHİ : 22.05.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/208101
Mahkemesi : İstanbul 52. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 21/03/2013
Numarası : 2011/451 – 2013/232
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında açılan kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre katılan vekilinin, yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulunun 15/01/1977 gün 9591 sayılı kararı ile korunması gerekli kültür varlığı olarak tescil edilen İstanbul İli, Eyüp İlçesi, Düğmeciler Mahallesi, .. ada … parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan yapının dış cephesinin sıvanarak üzerinin boyandığı ayrıca ahşap pencere doğramalarının ahşap görünümlü pvc ile değiştirildiğinin tespit edilmesi üzerine sanık hakkında açılan kamu davası ile ilgili olarak, sanığın soruşturma safhasında alınan beyanında, 2004 yılında Mu… D… isimli kişiden satın aldığı binanın ahşap olan kapı ve pencerelerini değiştirerek ahşap desenli pimapen yaptırıp, dışını da yeşil renge boyattığına ilişkin beyanda bulunduğu, ayrıca dosya kapsamında mevcut inşaat mühendisi bilirkişisi raporunda, sanık tarafından suça konu yapının pencerelerindeki panjurların kaldırılıp, parmaklık ferforje demir ile değiştirildiği belirtilmiş olmasına karşın, bilirkişi raporunda, bahse konu eylemlerin ne zaman yapıldığına ve uygulamaların tescilli yapıda zarar meydana getirip getirmediğine ilişkin herhangi bir değerlendirme yapılmadığı görülmekle;
Üzerinde müdahale gerçekleştirilen taşınmazın 2863 sayılı Kanunun 6. maddesi kapsamında tescilli kültür varlığı olması nedeniyle taşınmazda izinsiz ya da izin kapsamı dışında yapılan her türlü inşai faaliyetin suç oluşturacağı, bu bakımdan müdahalenin binanın içinde ya da dışında gerçekleştirilmesinin önem arz etmediği, bu kapsamda tescile esas bilgi ve belgeler getirtilerek, izinsiz yapılan tadilatın yapının tescil edilmesine neden olan kriterlere uygun olup olmadığının, yapıya ait orjinal dokuya uyum sağlayıp sağlamadığının, tescilli kültür varlığında zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi gerektiği;
Bu sebeple, mahallinde tekrar inşaat mühendisi, arkeolog, ve fen bilirkişilerin katılımı ile keşif icra edilerek suça konu yapıda kullanılan malzemelerin eskiliği, renkteki solmalar ve yıpranma durumu dikkate alınarak yapılış tarihleri tereddüte yer vermeyecek şekilde saptanıp bu şekilde sanığın dava konusu uygulamaları zamanaşımı süresi içerisinde gerçekleştirip gerçekleştirmediği belirlenip, sanık tarafından izinsiz olarak yapılan uygulamaların tescilli kültür varlığının bütünü ve dolayısıyla orjinal dokusu ile uyumlu olup olmadığının, niteliğinin ve yapıda zarar meydana getirip getirmediğinin belirlenmesi, taşınmazın bu nitelikte bir zarar gördüğünün belirlenmesi durumunda sanığın, 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/1-1.cümlesi uyarınca cezalandırılması, bu nitelikte bir zararın mevcut olmadığının, ancak yapılan tadilatın ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında bulunduğu belirlenip, ayrıca taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi Bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun bulunmadığının anlaşılması halinde 6498 sayılı Kanun ile değişik 65/1-2.cümlesi uyarınca cezalandırılması, yapılan bu tadilatın ruhsata tabi olmayan, “basit onarım” niteliğinde olduğunun belirlenmesi veya ruhsata tabi inşai ve fiziki müdahale kapsamında olsa bile, taşınmazın olduğu yerde suç tarihi itibariyle Büyükşehir Belediyesi veya İl Özel İdaresi Bünyesinde Koruma Uygulama ve Denetim Bürosunun bulunduğunun anlaşılması halinde 5498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 65/4. maddesi ile cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 22/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi