Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/4302 E. 2014/17425 K. 09.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/4302
KARAR NO : 2014/17425
KARAR TARİHİ : 09.09.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/208297
Mahkemesi : Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 29.03.2013
Numarası : 2012/250-2013/92
Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat

Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin, yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat davasının dayanağını oluşturan Ceyhan Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/5-2012/135 Esas, Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinden; davacı hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan TCK’nın 188/3. maddesi gereğince açılan dava sonunda mahkemece 09.07.2007 tarihinde TCK’nın 188/3. maddesi gereğince 5 yıl hapis cezasına mahkumiyetine karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay 10. Ceza Dairesi’nin 02.11.2011 tarihli ilamıyla “…sanığın savunmasının aksine suç konusu esrarı kullanma dışında bir amaçla bulundurduğuna ilişkin, kesin ve yeterli delil bulunmadığı, eylemin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı biçimde hüküm kurulması” gerekçesiyle bozulmasını müteakiben, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda uyuşturucu madde ticareti suçundan beraatine karar verildiği, ancak uyuşturucu madde bulundurma ve kullanma suçundan herhangi bir hüküm kurulmadığı, hükmün temyiz edilmeksizin 05.04.2012 tarihinde kesinleştiği, davacının bu dava sebebiyle 09.01.2007-29.03.2007 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, davanın işlem tarihi itibariyle yürürlükte bulunan CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, davacı yönünden kanunda belirtilen tazminat isteme şartların oluştuğu anlaşılmakla; yargılamaya devamla davacı lehine makul bir miktar tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09.09.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.