Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/412 E. 2014/23338 K. 19.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/412
KARAR NO : 2014/23338
KARAR TARİHİ : 19.11.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/99641
Mahkemesi : İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 08/11/2012
Numarası : 2011/494 – 2012/1277
Suç : Taksirle yaralama

Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Olay tarihinde sanığın idaresindeki araçla meskun mahalde, gündüz, bulutlu ve yağmurlu havada, asfalt zeminde 9 metre genişliğindeki tek yönlü düz ve eğimsiz yolda idaresindeki araçla seyrederken orta refüjle ayrılmış tek yönlü yoldan olay mahalli ışık kontrollü kavşağa geldiğinde seyrine göre sol tarafından Y..Caddesi yanyol ve birinci aşamalı yolu tamamladıktan sonra ikinci aşamada bulunan sanığın kullandığı seyir şeridine girdikten sonra çarpışmanın olduğu olayda katılanın kat ettiği mesafe ve geldiği yönün solundaki yolu takiben gelen araçlara yeşil ışığın yanması halinde katılanın çarpışma olmadan bu mesafeyi katetmesinin mümkün bulunmadığı dolayısıyla sanığın ışık ihlalinde bulunduğunun kabülünde bir isabetsizlik bulunmadığından; tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak olunmamıştır.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin eksik incelemeye, takdiri indirim nedenlerinin uygulanması gerektiğine, bilirkişi raporlarının varsayıma dayalı olduğuna, bilinçli taksirden ek savunma hakkı verilmediğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında, iki sınır arasında temel ceza belirlenirken, yaralamanın niteliği ve meydana gelen netice ile maddede öngörülen cezanın alt sınırı da nazara alınmak suretiyle, adalet ve hakkaniyet kurallarına uygun şekilde ceza tayini yerine teşdidin derecesinde yanılgıya düşülerek fazla cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 19/11/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.