YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3982
KARAR NO : 2014/4256
KARAR TARİHİ : 20.02.2014
Tebliğname no : 12 – 2014/38182
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 18. Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi : 15/03/2012
Numarası : 2008/1480-2012/614
Suç : Trafik güvenliğini tehlikeye sokma, Suç üstlenme
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık M.. Ö..’ın ve suç üstlenme suçundan sanık Ş.. Ö..’ın beraatlerine ilişkin hükümler, mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İddianame başlığında suçu üstlenen kişi olarak Ş.. Ö..’ın adı ve kimlik bilgileri doğru olarak yazılmış olup, içeriğinde S. Ö.. olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışı kabul edilmiştir.
Olay esnasında 200 promil alkollü olduğu tespit edilen sanık M.. kendisine ait araç ile seyir halinde iken, aracın sol bariyerlere çarpması sonucu arkadan gelen katılan yönetimindeki motorsikletin araca çarparak katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaralandığı, alkollü olan sanık M.. olay sonrası araçtan inerek kaçtığı, olay yerinde bulunan şahısların gelen polis memurlarına kaçan şahsın araç şöförü olduğunu söylemesi üzerine polislerin sanık M.. yakalamak için takibe aldıkları ve 10 dakika sonra yakalayıp hakkında yakalama tutanağı ile kaza tespit tutanağı düzenledikleri, polislerin yakalanan sanık ile olay yerine geldiklerinde olay yerinde daha önce görmedikleri Ş.. Ö..’ın kollukta aracı kendisinin kullandığını iddia edip bu şekilde beyanının alındığı olayda; sanıkların aşamalardaki çelişkili beyanları, sanık M.. kaza yerinden kaçması ve orada bulunan vatandaşların uyarısı üzerine görevlilerce takip sonucu yakalanması, aracın sanığa ait olması ve tutanakları düzenleyenlerin beyanları dikkate alındığında her iki sanığın üzerlerine atılı suçların subuta erdiği ve mahkumiyetlerine karar verilmesi gerekirken dosya kapsamına uygun düşmeyen isabetsiz gerekçe ile beraatlerine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, mahalli Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle 5320 sayılı Kanununun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.