Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3773 E. 2015/3671 K. 26.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3773
KARAR NO : 2015/3671
KARAR TARİHİ : 26.02.2015

Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : 5271 sayılı CMK’nın 223/2-a maddesi uyarınca Beraat

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın suça konu taşınmazın maliki olduğu, savunmasının aksinin ispatına yarar dosya içerisinde mevcut delil bulunmadığı ve sanığın atılı suçu işlediğinin şüphe içinde kalması nedeniyle tebliğnamedeki bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.
Anayasa Mahkemesi’nin 13/10/2012 tarih, 28440 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 2011/18 Esas, 2012/53 sayılı kararı ile 08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun kapsamında somut olay değerlendirildiğinde; Yüksek Mahkemece “mülkiyet hakkı ihlali” iddiasının kabul edilmediği, ancak, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan “belirlilik ilkesi” ne göre, kişilerin maliki bulundukları taşınmazların korunması gerekli kültür ve tabiat varlığı niteliğiyle tescilli olduğunu ya da sit alanı içerisinde kaldığını öğrenmeleri gerektiği hususunun vurgulandığı, iptal hükmündeki gerekçeler doğrultusunda, 2863 sayılı Kanunun “tespit ve tescil” başlıklı 7. maddesinin 6498 sayılı Kanun ile değiştirildiği, buna göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edilmesi; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulması gerektiği; belirtilen değişiklik öncesinde yapılan tescil işlemleri bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılacağı;

./.
-2-

Sanığın, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 26.10.1984 tarih 466 sayılı kararı ile 1.derece arkeolojik sit olarak tescilli taşınmazına inşaat atığı döktüğü iddiası ile dava açıldığı, sanığın aşamalarda verdiği istikrarlı beyanları ile suça konu bölgenin sit alanı olduğunu bildiğini, taşınmazına izni olmadan zaman zaman akşamları tanımadığı şahısların alkol almak için geldiğini yine taşınmazının kimliğini bilmediği kişiler tarafından hurdalık olarak kullanıldığını, bu durumlardan rahatsız olduğunu ve önüne geçebilmek için taşınmazın etrafını çit ile çevirdiğini, iddianamede belirtildiği gibi inşaat atıklarını taşınmazına kendisinin dökmediğini, taşınmazın çevresindeki tellerin kesildiğini ve kapısının kırıldığını, taşınmazına inşaat atıklarını kimin döktüğünü bilmediğini beyan etmesi karşısında, tüm dosya kapsamı itibariyle, sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair kesin ve yeterli delil elde edilemediği olayda, mahkemece “2863 sayılı Yasanın 65/a-b maddeleri Anayasa Mahkemesinin 13/10/2012 tarihinde resmi gazetede yayımlanan 2012/53 Karar sayılı kararı ile anılan madde hükmü iptal edildiğinden yüklenen fiil kanunda suç olarak tanımlanmadığından” şeklindeki gerekçeye dayalı olarak beraat kararı verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasının 1. maddesinde yer alan “2863 sayılı Kanunun 65/a maddesi Anayasa Mahkemesinin 13/10/2012 tarih 2012/53 Karar sayılı ilamı ile iptal edildiğinden yüklenen fiil kanunda suç olarak tanımlanmadığından beraatine” ibaresi hükümden çıkarılarak yerine, “sanığın üzerine atılı suçu işlediğinin sabit olmadığı anlaşıldığından 5271 sayılı CMK’nın 223/2-e maddesi uyarınca beraatine” ibaresinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 26/02/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.