Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3766 E. 2014/17880 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3766
KARAR NO : 2014/17880
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/10414
Mahkemesi : Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi
Tarihi : 02/05/2012
Numarası : 2011/249 – 2012/154
Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat

Davacı vekilinin 24.10.2011 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının hakkındaki yakalama kararının kaldırılmaması nedeniyle gözaltına alındığını, yapılan araştırma sonunda serbest bırakıldığını belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Her ne kadar hükümden önce, 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 427. maddesindeki temyiz sınırı ve hükmolunan tazminat miktarına göre, hüküm davalı hazine yönünden kesin nitelikte ise de, dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 26.02.2013 gün ve 2012/9-1384 esas, 2013/68 sayılı kararında da belirtildiği üzere, dava dilekçesinde talep edilen tazminat miktarının reddedilen bölümünün temyiz sınırının üzerinde olması ve davacı vekili tarafından bu bölüm temyiz edilmiş olup, davalı Hazine vekiline buna bağlı olarak, hükmü temyiz etme hakkı vereceği ve bu kapsamda hükmün davalı Hazine vekili yönünden de temyizi kabil olduğunun anlaşılması karşısında, hükmün kesin ve temyiz edilemez nitelikte olduğu belirtilerek, davalı Hazine vekilinin temyiz talebinin reddini öneren tebliğnamenin 1. numaralı görüşüne iştirak edilmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre, davacı vekilinin ve davalı vekilinin tazminat miktarına ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Tazminat istemine ilişkin 5271 sayılı CMK’nın 141. maddesinde ”suç soruşturması ve kovuşturması sırasında” gerçekleşen koruma tedbirlerindeki hukuka aykırılıklar yönünden bu kanun hükümlerine göre tazminat istenebileceği ve madde metninde bu aykırılıkların tahdidi şekilde sıralandığı, davacı hakkında, tazminat davasına dayanak teşkil eden Denizli 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2008/1161 Esas- 2009/990 Karar sayılı ceza dosyasında yapılan yargılama sonunda TCK’nın 86/2,3-a,son maddeleri gereğince 2.000 TL adli para cezasına hükmedildiği, verilen para
cezasının 03.11.2010 tarihinde infaz edildiği ancak davacı hakkındaki yakalama kararının düşüm işlemenin yapılmaması nedeniyle 1 gün süreyle gözaltına alındığının anlaşılması karşısında, para cezasının infazına yönelik yakalama kararının kaldırılmaması nedeniyle gerçekleşen gözaltı sebebiyle oluşacak zararların madde kapsamında bulunmadığı belirlenerek davacının talebi ile ilgili olarak ancak idare hukukunun genel esasları çerçevesinde idari yargıda devlet aleyhine tazminat davası açabileceği düşünülmeden görevsizlik kararı yerine esas hakkında karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin eksik incelemeye ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA 16.09.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.