Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/353 E. 2014/24926 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/353
KARAR NO : 2014/24926
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/13381
Mahkemesi : Zonguldak 1. Ağır Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 05/10/2012
Numarası : 2012/103 – 2012/367
Suç : Taksirle öldürme

Taksirle öldürme suçundan sanıkların mahkumiyetlerine ilişkin hükümler, sanıklar müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Katılanlar vekilinin aynı zamanda müştekiler M.. T.., H.. D.., F.. S.., G.. S.. ve F.. S..’in de vekili olduğu, vekilin 18.06.2012 havale tarihli dilekçe ile müştekiler yönünden katılma isteminde bulunmasına rağmen, bu konuda herhangi bir karar verilmeyen müştekilerin, CMK’nın 260. maddesi uyarınca katılma istemi hakkında karar verilmeyenler sıfatıyla hükmü temyiz hakkının bulunduğu, kardeş ve çocuklarının ölmesi nedeniyle suçtan doğrudan zarar gördüğü anlaşılan ve vekillerinin hükmü temyiz etmesi suretiyle katılma iradesini ortaya koyan müştekiler M.. T.., H.. D.., F.. S.., G.. S.. ve F.. S..’in CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre; katılanlar vekilinin sanıklar hakkında TCK’nın 50. maddesinin uygulanmaması ve katılanların her biri için ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi gerektiğine, sanıklar müdafinin ise sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
… Endüstri A.Ş.’ye ait Kandilli yeraltı kömür ocağının -300 metre kotu, 12 Pano’da Batı Baca diye tabir edilen mevkide, 24-08 vardiyasında, saat 05:00 sularında kömür arınında kömür üretmek amacı ile yapılan patlatma (dinamit patlatması) ve patlatma sonrası patlatılan alanda yapılması gereken fiziki kontrolü esnasında; kontrolü yapan vardiya mühendisi M. A.., hazırlık ustası E.. T.. ve postabaşı G.. S..’in patlatma mahallinde bulundukları sırada maden göçüğünün meydana geldiği, ocak işçileri E.. T.. ve postabaşı G.. S..’in göçük altında kalarak öldükleri, söz konusu işletmede sanıklardan N.. B..’ın işletme müdürü, İ.. A..’ın üretim sorumlusu,
F.. E..’nin üretim baş mühendisi, İ.. S..’in hazırlık servisi mühendisi ve M.. A..’nun vardiya mühendisi olarak görev yaptıkları, işletme müdür yardımcısı ve teknik nezaretçisi olan Z.A..’ın işletme teknik nezaretçi defterinde, 28/29.11.2011 tarihinde -300 taramalarda akıcı tavan olduğu kısımlarda sürme kama tekniğine önem verilmesi, kilitlerin zamanında çekilmesi, bağların fırçalanması hususlarının çalışanlara sık sık anımsatılması gerektiğini belirttiği, tanıklar B. G.. ve İ. Ç..’ın olayın meydana geldiği yerde olaydan önce sağ tarafta tavandan akan posta tabir edilen 3 ton civarında parçalanmış yumuşak taşın (şist) döküldüğünü belirttikleri anlaşılmakla, bir kezde sanıkların kusur durumunu değerlendirmede nazara alınmak üzere, İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi öğretim üyelerinden oluşacak bilirkişi heyetinden, nezaretçi defterine kaydedilmiş bulunan ve akıcı tavan olduğu belirtilen yerde patlatma yapılıp yapılamayacağının patlatma yapılmasının kabul edilmesi halinde patlatmadan 10-15 dakika sonra patlatma yapılan yerde kontrollerde bulunulmasının olağan olup olmadığı, çöktüğü anlaşılan tahkimatın yeterli olup olmadığı ve alınması gereken tedbirlerin neler olduğu, bu tedbirleri almakla sorumlu olan kişileri de belirtir şekilde ayrıntılı rapor alınarak sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayininin gerektiğinin gözetilmemesi,
Kabule göre de;
1.Sanıklar hakkında hükmolunan 3 yıl 4 ay hapis cezasının TCK’nın 49/2. maddesi uyarınca kısa süreli olmaması nedeniyle, hükmün esasını teşkil eden kısa kararda ve gerekçeli kararın hüküm kısmında, hürriyeti bağlayıcı cezayı adli para cezasına çevirmenin yasal dayanağını oluşturan TCK’nın 50/4. maddesinin gösterilmemesi ve hükmedilen hapis cezası, adli para cezasına çevrilirken, adli para cezasının belirlenmesine esas tam gün sayısının belirtilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6 ve TCK’nın 52/3. maddelerine aykırı davranılması,
2. Kendilerini aynı vekille temsil ettiren katılanlar lehine tek vekalet ücreti tayini yerine her bir katılan lehine ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanıklar müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeblerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 08/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.