Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3525 E. 2014/24418 K. 02.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3525
KARAR NO : 2014/24418
KARAR TARİHİ : 02.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2014/9554
Mahkemesi : Manavgat 3. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 16/03/2012
Numarası : 2011/119 – 2012/203
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı;
Belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği;
Bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde; sanığın, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu Başkanlığı’nın 13/03/1976 tarih ve 8994 sayılı kararı ile tescil edilip, Antalya Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulunun 28/03/1990 tarih ve 733 sayılı kararı ile son şeklini alan yine aynı Kurulun 25/03/1998 tarih ve 3771 sayılı kararı ile onaylı Side koruma amaçlı imar planında, “mevcut haliyle korunacak 1. derece arkeolojik sit alanı” olarak yer alan bölgedeki taşınmaz üzerinde daha önce mevcut olan iki katlı restoran, havuz ve bungalovu yıkarak yerine 20×10 metre ebatlarında yeni bir restaurant yaptığı, sit kararı mahallinde mutad vasıtalarla ilan edilmiş olup, suç tarihi itibariyle Antalya Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin, bilirkişi raporunun soyut olduğuna, suça konu taşınmazın hangi niteliğinin korunması Karar no gerektiğinin belirtilmediğine, suça konu yapının tarihi dokuya zarar vermediğine, sanık hakkında usul ve yasaya aykırı olarak temel cezadan uzaklaşılarak fahiş bir cezanın belirlendiğine ilişkin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının adli para cezasına çevrilmesine karar verilirken uygulanan kanun maddesinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. Maddesine muhalefet edilmesi,
2- 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan zarar görmediğinden, anılan suçtan açılan davaya katılma hakkını haiz olmayan S.. B.. adına kurum vekilinin katılma talebi kabul edilerek, yargılama sonunda lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kanuna aykırı,
3-Manavgat ilçesinin bağlı bulunduğu Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması karşısında, hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’un 65/1 ve 65/4 maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden, sanığın hukuki durumunun eylemin niteliği ve kastının yoğunluğu gözetilerek yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.