Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3520 E. 2014/17274 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3520
KARAR NO : 2014/17274
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/192364
Mahkemesi : İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesi
Karar Tarihi : 02/04/2013
Numarası : 2012/1213-2013/277 –
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanıklar hakkındaki davanın düşmesine ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
08/08/2011 tarih ve 648 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçlarından zarar gördüğü kabul edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın CMK’nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılma hakkı bulunduğundan, tebliğnamede, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerektiğine ilişkin düşünceye iştirak edilmemiştir.
İzmir 1. numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun 24.09.1999 tarih ve 8048 sayılı kararıyla 1. derece doğal sit alanı ilan edilen B. ilçesi, B. köyünde, tapuda sanık Z.. D..’in hissedarı olduğu 103 ada, 1 sayılı parsele, ilgili Koruma Kurulu’ndan izin alınmadan sanıklar Z.. D.., S.. P.. ve R.. O.. tarafından betonarme binalar yapıldığı, bu durumun ilgili Koruma Bölge Kurulu görevlilerince tespit edilmesi üzerine, İzmir 2. numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun 28.02.2012 tarih ve 32 sayılı kararıyla sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve sanıklar hakkında 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan davanın açıldığı, dosya kapsamındaki tutanak, fotoğraf, ifadeler ve bilirkişi raporlarından anlaşılacağı üzere, sanıkların sit alanı içerisinde yer alan araziye betonarme bina yaptıkları ve binaların halen mevcut olduğu, böylece sanıkların fiziki ve inşai müdahale kapsamında olan eylemlerinin sabit olduğu, her ne kadar sanıklar ifadelerinde binaları 2000 yılından önce yaptıklarını beyan etmiş iseler ve 11.05.2012 tarihli, 15.11.2012 tarihli ve 04.03.2013 tarihli bilirkişi raporlarında, sanık Z.. D..’in 1 katlı binasının ve sanık S.. P..’ın binalarının google sitesinden alınan 05.05.2002 tarihli uydu fotoğraflarında da bulunduğu, bu nedenle bu binaların yapımlarının 05.05.2002 tarihinden önce olduğu belirtilmiş ve mahkemece de bu beyanlar ve raporlar esas alınarak davanın zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiş ise de; söz konusu bilirkişi raporlarında sanık Z.. D..’in tek katlı binasına bitişik, iki katlı betonarme bir binasının daha olduğu ve bu binanın 05.05.2002
tarihli uydu fotoğraflarında görülemediğinin, dolayısıyla bu ikinci binanın daha sonra yapıldığının da belirtildiği, yine bilirkişi raporlarında sanık R.. O..’ın binasının da 05.05.2002 tarihli uydu fotoğraflarında görülmediği ancak 26.03.2011 tarihli uydu fotoğraflarında görüldüğünün, dolayısıyla bu binanın 05.05.2002 tarihinden sonra, 26.03.2011 tarihinden önce yapıldığının da belirtildiği, ayrıca bilirkişi raporlarında her üç sanığın izinsiz yaptıkları binaların yapım tarihlerinin, kullanılan malzemelerdeki eskime durumları dikkate alınarak tespit edilmediği anlaşılmakla; öncelikle suça konu yerde, inşaat mühendisi bilirkişi ile yeniden keşif yapılarak, müdahale kapsamında kalan yapıların eskime durumları, kullanılan malzemelerin yıpranma özellikleri de dikkate alınarak, suç tarihinin tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilip sonucuna göre sanıkların hukuki durumlarının takdir ve tayini gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 08.09.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.