Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3399 E. 2014/22644 K. 12.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3399
KARAR NO : 2014/22644
KARAR TARİHİ : 12.11.2014

Tebliğname No : 12 – 2013/347356
Mahkemesi :Çay Sulh Ceza Mahkemesi
Tarihi :11.09.2013
Numarası :2013/312 – 2013/474
Suç :Trafik güvenliğini tehlikeye sokma

Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkûmiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
5237 sayılı TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen; alkol ve uyuşturucu madde etkisiyle veya başka bir nedenle “emniyetli bir şekilde” araç kullanamayacak kişinin, bu halde araç kullanması suçu kasıtla işlenebilecek bir suçtur. Alkol ve uyuşturucu maddenin sırf kullanılmış olması bu suçun oluşması için yeterli olmamakla birlikte Adli Tıp Kurumu 5. İhtisas Kurulu raporlarında istikrarlı bir şekilde vurgulandığı üzere; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyede olursa olsun bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği, ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde, güvenli sürüş yeteneğini kaybedip etmediği, bireyin o andaki sürüş ehliyetini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik, nistagmus, akomadasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumunun tespitine yönelik detaylı dahili muayenesine yönelik tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği, ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkları da elimine edebilecek şekilde 100 promilden yüksek olarak saptanan alkol düzeyinin, güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceğinin, bilimsel olarak kabulü gerektiği; olay günü gündüz saat 15:15 sıralarında açık havada, meskun mahal dışında, 2 yönlü, 6,5 metre genişliğindeki yüzeyi kuru, asfalt kaplama, eğimli, korkuluksuz tehlikeli virajlı yolda idaresindeki motosikletle seyir halindeyken, direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyere çarpıp aracı şarompole devirmesi şeklinde gelişen olayda, sanığın kaza sonrası Afyonkocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İlk ve Acil Yardım Anabilim Dalınca düzenlenen 07.04.2013 tarihli adli raporunda 34 promil alkollü olduğunun tespit edildiği, adli raporda alkol ölçümünün yapıldığı saatin belirtilmediği, dosyada mevcut T.C. İçişleri Bakanlığı Sevk/Serbest Bırakma Tutanağında sanığın saat 21:00 itibariyla gözaltına alındığının ve ifadesinin saat 21:55 itibariyla
alındığının anlaşılması, Adli Tıp Kurumu uygulamalarına göre alkol derecesinin saatte 15 promil azaldığının bilinmesi karşısında; sanığın hastaneye sevk ve alkol ölçümünün yapıldığı saatin kesin olarak belirlenmesinden sonra, kaza saati ile alkol ölçümünün yapıldığı zaman dilimi arasındaki farkın bulunarak, 34 promil alkol derecesine, her saat için 15 promil ilave edilmek suretiyle yapılacak hesaplama sonucunda sanıktaki alkol derecesinin 100 veya daha fazla olması halinde atılı suçtan mahkûmiyetine, alkol derecesinin 100 promilden az olması halinde, yolun özellikleri de göz önüne alınarak kazanın meydana gelmesinde, sanığın alkollü olmasının etken olup olmadığının, sanığın kaza anı itibariyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare etme yeteneğinden yoksun olup olmadığının raporla belgelenmesinden sonra hukuki durumunun takdir ve tayini yerine, eksik incelemeyle ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde hüküm verilmesi,
Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. ve 326. maddeleri uyarınca, mahkumiyete hükmedilmesi durumunda sanığın kazanılmış hakkı da gözetilerek isteme uygun olarak BOZULMASINA, 12.11.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.