Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3368 E. 2014/25784 K. 16.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3368
KARAR NO : 2014/25784
KARAR TARİHİ : 16.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/96367
Mahkemesi : İstanbul Anadolu 10. Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 05/12/2012
Numarası : 2010/475 – 2012/1430
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii ve katılan vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde “haber verme zorunluluğu” başlığı altında taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, malik oldukları veya kullandıkları arazinin içinde kültür ve tabiat varlığı bulunduğunu bilenlerin veya yeni haberdar olan malik ve zilyetlerin, bunu en geç üç gün içinde, en yakın müze müdürlüğüne veya köyde muhtara veya diğer yerlerde mülki idare amirlerine bildirmeye mecbur oldukları belirtilmiş, buna aykırı hareket edenlerin cezası aynı Kanunun 67/1. maddesinde düzenlenmiş olup, somut durumda, suç tarihinde emniyet güçleri tarafından yapılan kontrolde, tanık M.. Ö..’ün sevk ve idaresinde bulunan aracın sol kapı cebinde 38 adet sikkenin ele geçirildiği, sanığın söz konusu sikkelerin 24/08/2010 tarihinde Trabzon ili, Of ilçesinde bulunan çay bahçesinde çalışan işçileri tarafından bulunduğunu ve kendisine getirildiğini, Trabzon’da müze olduğunu bilmediğini, suç tarihinde İstanbul’a geldiğini, saat 16.30 sıralarında sikeleri teslim etmek için Sabancı Müzesine gittiğini, ancak müzenin kapalı olması nedeniyle teslim edemediğini ve yolda yapılan kontrolde yakalandığını beyan ettiği, tanık M.. Ö..’ün de aynı doğrultuda anlatımda bulunduğuna anlaşılmış olup, sanığın dava konusu sikkelerin işçileri tarafından 24/08/2010 tarihinde bulunduğuna dair savunmasının aksine delil mevcut olmadığı, 2863 sayılı Kanunun 4. maddesinde belirtilen üç günlük bildirim süresi içerisinde sikkelerin ele geçirilmesi nedeniyle haber verme yükümlülüğüne aykırılık suçunun kanuni unsurlarının da oluşmadığı, bu itibarla, sanığın beraatine karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin; hatalı değerlendirme sonucu sanığın mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre de;
1-Sanığın adli sicil kaydında yer alan, İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/07/2002 tarih, 2001/100 Esas, 2002/193 Karar sayılı ilamın tekerrüre esas olduğunun ve hükmolunan hapis cezasının TCK’nın 58/6. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-Dava konusu sikkelerin müze müdürlüğüne teslimine ilişkin kararda bir isabetsizlik bulunmamakla birlikte, suça konu sikkelerin tespit ve tecili yapılmak üzere Müze Müdürlüğüne tevdiine, yine TCK’nın 50/1-a maddesi uyarınca kısa süreli hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi sırasında sanık hakkında tayin edilen gün para cezasının bir gün karşılığı miktarın belirlenmesine karar verilirken uygulanan kanun maddelerinin gösterilmemesi suretiyle CMK’nın 232/6. maddesine muhalefet edilmesi,
3-Kendisini vekil ile temsil ettiren katılan kurum lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Kanuna aykırı olup, sanık müdafii ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 16/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.