Yargıtay Kararı 12. Ceza Dairesi 2014/3309 E. 2014/25127 K. 09.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 12. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2014/3309
KARAR NO : 2014/25127
KARAR TARİHİ : 09.12.2014

Tebliğname no : 12 – 2013/222209
Mahkemesi : Gökçeada Asliye Ceza Mahkemesi
Tarihi : 30/04/2013
Numarası : 2013/25 – 2013/52
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık

2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Suç tarihinde, jandarma tarafından yapılan tespitte, Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 24/05/2002 tarih ve 1016 sayılı kararı ile belirlenen 2. derece doğal sit alanı içerisinde yer alan, Gökçeada İlçesi, Çınarlı Mahallesi, Aydıncık Mevkii, … ada, .. parsel sayılı taşınmaz üzerine “S… Bich” isimli işletmenin kurulduğu, dava konusu parselde betondan temeli olan, ahşap dikmeler üstüne ahşap çatılı ve şıngıl örtülü, duvarları olmayan yapı ile yine temeli beton, zemini seramik ve ahşap dikmeler üzerine ahşap yapılı ve çatı örtüsü şıngıl olan diğer yapının bulunduğu, belirtilen taşınmazların arka kısmında iki adet, temeli olmayıp ahşap kontraplak ile çevrili, çatısı tonoz üstü halıfleks kaplı, ayrıca yedi adet ahşaptan yapılma, çatısı olup, temeli bulunmayan prefabrike yapılar ile yapıların deniz tarafının aksi yönünde, arka tarafta, demir kutu profillerden imal edilmiş, etrafı tahta kontrplak, üstü ise eternit ile kaplı tuvalet yer aldığı, deniz tarafında ise temeli olmayan ahşap tahtadan imal edilmiş sörf garajının mevcut olduğu, yine deniz tarafında ahşaptan imal edilmiş, dört tarafı kapatılmış, temeli olan yapılar bulunduğu hususlarının belirlendiği, sanığın aşamalarda alınan savunmasında üzerine atılı suçu işlediğini tevil yollu ikrar ettiği, hükme esas alınan inşaat mühendisi ve arkeolog bilirkişiler tarafından tanzim edilen raporlar ve dosya kapsamında mevcut fotoğraflar dikkate alındığında sanık tarafından sit alanına yapılan imalatların süreklilik arz ettiği, günü birlik veya geçici uygulamalar olmadığı kanaatine varılmış olup, TCK’nın 51. maddesinde düzenlenen erteleme müessesesinin uygulanabilmesi için, sanığın, suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceğine dair mahkemede kanaat oluşması gerektiği, suça konu yapıları kaldırmayarak pişmanlık göstermediğini ortaya koyan sanık hakkında erteleme koşullarının oluşmadığı gözetilmeksizin, “yargılama sürecindeki davranışları dikkate alınarak sanığın bir daha suç işlemekten çekineceğine dair olumlu kanaat oluştuğu” şeklindeki yerinde olamayan gerekçeye dayanılarak, tayin edilen hapis cezasının ertelenmesine karar verilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamış olup,
08/10/2013 tarih ve 6498 sayılı Kanun ile değişik 2863 sayılı Kanunun 7. maddesine göre, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin tescil kararlarının, 7201 sayılı Tebligat Kanunu uyarınca maliklere tebliğ edileceği; sit alanlarının, tabiat varlıklarının ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin tescil kararlarının da Resmî Gazete’de yayımlanmakla birlikte, Bakanlığın internet sayfasında bir ay süreyle duyurulacağı, belirtilen değişiklik öncesinde işlenen suçlar bakımından ise, tek yapı ölçeğindeki kültür ve tabiat varlıkları ile korunma alanlarına ilişkin olarak, taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde tescil şerhi bulunup bulunmadığına; sit alanları, tabiat varlıkları ve tek yapı ölçeğinde tescil edilen taşınmazlar da dâhil olmak üzere malikleri idarece tespit edilemeyen taşınmazlara ilişkin olarak, tescil kararının mahallinde mutat vasıtalarla ilan edilip edilmediğine bakılması gerektiği, bu kapsamda somut olay değerlendirildiğinde, emsal dosyalardan anılan kurul kararının Gökçeada Belediye Başkanlığı tarafından 2002 yılında ilanının yapıldığının tespit olunduğu, ayrıca sanık tarafından taşınmazın satın alındığı tarihte tapu kaydının beyanlar hanesinde sit alanı içerisinde yer aldığına dair şerhin mevcut olduğu, bu itibarla, sanığın, suça konu taşınmazın 2. derece doğal sit alanı içerisinde yer aldığını bildiği, buna rağmen Kuruldan izin almaksızın dava konusu uygulamaları gerçekleştirdiği hususunun tüm dosya kapsamı itibarıyla sabit olduğu anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın, sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1- Hükümde sanık hakkındaki temel cezanın alt sınırdan tayin edildiği belirtildiği halde, adli para cezasının alt sınırdan uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle çelişkiye düşülmesi,
2-TCK’nın 53/1-c maddesinde belirtilen güvenlik tedbirinin, aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca cezası ertelenen hükümlü hakkında sadece kendi alt soyu üzerindeki yetkileri bakımından uygulanamayacağı gözetilmeksizin, anılan hak yoksunluğunun tamamen uygulama dışı bırakılması kanuna aykırı,
3-Gökçeada İlçesinin bağlı bulunduğu Çanakkale Valiliği bünyesinde suç tarihi itibariyle faaliyette olan koruma uygulama ve denetim bürosu bulunması, anılan büronun yetki alanının Gökçeada Belediyesinin sınırlarını içermesi karşısında, hükümden sonra, 11/10/2013 günlü Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 6498 sayılı Kanun ile 2863 sayılı Kanun’un 65/1. Ve 65/4. maddelerinin uygulanmasına ilişkin olarak getirilen değişiklikler yönünden, sanığın hukuki durumunun eylemin niteliği ve kastının yoğunluğu gözetilerek yeniden tayin ve takdirinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 09/12/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.